Examples of using "Eilen" in a sentence and their turkish translations:
Dün mü?
Dün yağmur yağıyor muydu?
Dün ben hastaydım.
Dün Christine'le tanıştım.
Dün nereye gittin?
Dün bir kitap satın aldım.
Dün kayak yaptınız mı?
Dün meşguldüm.
- Dün babamla konuştun mu?
- Dün babamla konuştunuz mu?
Dün benim doğum günümdü.
John dün Fransa'ya gitti.
Buraya dün taşındım.
Dün Eğitim Bakanı ile görüştük.
- Dün onu gördüm.
- Onu dün gördüm.
Dün arkadaşımda yatıya kaldım.
Dün sinemaya gittik.
Dün okula gelmedin.
Seni dün cenaze töreninde gördüm.
Dün Tatoeba'da sorun vardı.
Dün gece dışarı çıktın mı?
Dün gece sinemaya gittik.
Dün gece bira içtim.
O, dün Tokyo'ya gitti.
Dün son otobüsü kaçırdım.
Dün amcam bir köpek aldı.
Tom dün Fransızca dersini atladı.
Dün meşgulmüydün?
Onlar, dün dışişleri bakanı ile görüştüler.
Tom dün kravat takmıştı.
Tom dün el fenerini kaybetti.
Dün benim doğum günümdü.
Paket dün teslim edildi.
Dün ameliyat oldu.
Dün çok fazla yemek yedim.
Dün onlara yardım ettim.
Dün televizyon izledin mi?
Dün hastaydım.
Onu dün gördüm.
Dün burada yağmur yağdı mı?
Dün seni gördüm.
O, dün öldü.
Dün balık yedim.
- Dün felekten bir gece çaldık.
- Bar bar gezdik.
Ben dün çok fazla yedim.
Dün hayvanat bahçesine gittim.
Mektubunu dün aldım.
- Ben dün sizin babanızla tanıştım.
- Dün babanla karşılaştım.
Buraya dün geldim.
- Davetiyeleri dün dağıttık.
- Davetiyeleri dün gönderdik.
- Dün davetiyeleri yolladık.
Onunla dün tanıştım.
Dün Fransızca çalıştın mı?
Dün Boston'daydım.
Dün bir pizza yedim.
Dün Tokyo'daydım.
Dün bir mektup yazdım.
Dün hastaneye gittim.
Dün borsa düştü.
Dün bir dolunay vardı.
Dün futbol oynadım.
Mektubunu dün okudum.
Dün Cristina ile karşılaştım.
Ben dün evlendim.
Onu dün aldım.
Dün onu aradın mı?
Bunu dün aldım.
- Dün sen ne yaptın?
- Sen dün ne yaptın.
Dün uyuyakalmışım.
Dün hava sıcaktı.
- Başbakan dün istifa etti.
- Başbakan dün istifasını verdi.
- Başbakan dün görevi bıraktı.
Dün toplantıya katıldım.
Dün ona yardım ettim.
Dün saatimi çaldırdım.
Ben dün sizin babanızla tanıştım.
Dün bir toplantıdaydım.
Dün bir gömlek aldım.
Dün burada mıydın?
Neden Tom dün burada değildi?
Bu yazıcıyı dün satın aldım.
Dün hiçbir şey yemedim.
Dün saat kaçta yattın?
Dün berber dükkanında saçımı kestirdim.
Dün Kakogawa'da Shinichi'yi gördüm.
Dün Tom'la kavga ettim.
Konser dün saat kaçtaydı?
Dün harika bir film izledim.
Dün o, büyük bir adam gördü.
Dün öğleden sonra neredeydin?
Dün bunun hakkında konuştuk.
Dün neden yoktun?
Mary dün gece geç saatlere kadar yatmadı.
Betty dün denize gitti.