Examples of using "Lupaa" in a sentence and their turkish translations:
Bana gülmeyeceğine söz ver.
Bana kızmayacağına söz ver.
Bilgisayar korsanları bilgisayarlara izinsiz girerler.
Benimle alay etmeyeceğine söz ver.
Bir şey söylememe izin verilmiyor.
Ruhsatın olmadan ava gitmemelisin.
Sana söylersem bana kızmayacağına dair söz ver.
Bunu bir daha asla yapmayacağına söz ver bana.
Mary onun dizüstü bilgisayarını sormadan aldığı için Tom kızgın.
İznim olmadan giysilerimi almaktan vazgeç.
Benim müthiş büyükannem dil için öylesine titizdi ki ne zaman birinin "Can I.."ile soru sorduğunu duysa onların sözünü keser ve ani reaksiyon gösterirdi, "ben bilmiyorum, sen? Neyi yapabildiğini kendin bilmiyorsan ben nasıl bilirim? Eğer izin istiyorsan 'May I...' de"