Examples of using "Kerron" in a sentence and their turkish translations:
Sana gerçeği anlatacağım.
Geri döndüğümde sana söylerim.
Gerisini sana yarın anlatacağım.
Ben benim adres değişikliğini postaneye bildireceğim.
- Ben size bir hikaye anlatacağım.
- Sana bir hikaye anlatacağım.
Sana Japonya'dan bahsedeceğim.
Tom'a daha sonra söyleyeceğim.
Herkese anlatacağım.
Ben sadece doğruyu söylüyorum.
Karıma anlatacağım.
Onu Emily'ye söyleyeceğim.
Geri dönersen sana söylerim.
Tom'a her şeyi söylerim.
Ne yapacağımızı sana söyleyeceğim.
Ben şimdi sana doğruyu söyleyeceğim.
Senin aradığını onlara bildireceğim.
Tom'a ne söyleyeceğim?
Aradığını Tom'a söyleyeceğim.
Ben bunu çözdüğümde sana bildireceğim.
Bundan Tom'a bahsedinceye kadar bekle.
Onun hakkında her şeyi daha sonra sana bildireceğim.
Burada olduğunu Tom'a söyleyeceğim.
- Yakında size birkaç güzel haber vereceğim.
- Yakında sana birkaç güzel haber vereceğim.
Sana onun hakkında bahsedeyim.
Onu söylediğini Tom'a söyleyeceğim.
Tom hakkında bildiğimi sana söyleyeceğim.
Anneme söylersem, o üzülür, bu yüzden ona söyleyeceğimi sanmıyorum.
Tom'dan niçin hoşlanmadığımı size söyleyeyim.
Bilmek istediğin her şeyi sana söyleyeceğim.
Boston hakkında sana bir şey söyleyeyim.
Sana bir örnek daha vereyim.
Tom'u bilgilendireceğim.
Hey, sana bir şey söyleyeyim.
Sana hayatını değiştirecek bir sır söyleyeceğim.
Sana dün tanıştığım bir kızdan bahsedeyim.
Onu görmek istediğini Tom'un öğrenmesine izin vereceğim.
Bana adını söylersen, sana benimkini söyleyebilirim.
Sana söylersem bana kızmayacağına dair söz ver.
Tom'u neden sevmediğimi sana söyleyeceğim.
Sana söylediğime inanıyorsun, değil mi?
Bildiğim her şeyi sana anlatayım.
Bunu sana son kez söyleyeceğim.
Sen Mary'ye söylemeden önce ben Tom'a söyleyinceye kadar bekle.
O bir dahaki sefere geldiğinde ona bundan bahsedeceğim.
Sadece Tom'u aramamı ve ona gelemeyeceğimizi söylememi ister misin?
Tom birkaç gün bürodan uzak olacağını sana söylememi istedi.
Eğer Tom'a söylemeyeceksen ben söylerim.