Examples of using "Sinulle" in a sentence and their turkish translations:
Size bir reçete vereceğim.
O senin için.
Biz size bir pasta yaptık.
Saygılarımı sunuyorum!
Sizin için telefon.
- Sana yalan söyledim.
- Size yalan söyledim.
Sana gülünecek.
Ben sana hediye bir bebek yapacağım.
- Tom sana yalan söyledi.
- Tom size yalan söyledi.
Seni aramaya çalıştık.
Biletleri sana verdim mi?
Sana bir dizüstü bilgisayar vereceğim.
Keşke sana söyleyebilsem.
Senin adına utanıyorum.
Saat yedide seni arayacağım.
Sana bir kitap verdim.
- Siyah sana yakışıyor.
- Siyah sana uyar.
Sana bir kitap veriyorum.
Senin için çay yapacağım.
Sana Japonya'dan bahsedeceğim.
Sana bir taksi çağıracağım.
Seni affediyorum.
Sana bir şey vereceğim.
Sana söz verdim.
Bir ziyaretçin var.
Tom sana yalan söylüyordu.
Onu sana bırakıyorum.
Sana bir hediye vereceğim.
Seni kıskanıyorum.
Seni daha sonra arayacağım.
Ben sana gerçeği söylüyorum.
- Yeşil size uyar.
- Yeşil size uyuyor.
Mutluluk diliyorum.
Bunun için teşekkürler.
Bunu sana devrediyorum.
- Linki sana göndereceğim.
- Linki size göndereceğim.
Sana daha sonra göstereceğim.
Sana iyi ödeme yapacağım.
Senin için bir video yapacağım.
Sana resmi göstereceğim.
Sana bir emir veriyorum.
- Sana daha önce söyledim!
- Sana daha önce dedim!
Senin için bir çağrı var.
Sana kızgınım.
Seni arabayla götüreceğim.
Seninle konuşmak istiyoruz.
Size bunu açıklayacağım.
Size ödeme yapıldı.
Mektubunuz var.
Sana yalan söylemedim.
Bunun için teşekkür ederim.
Senin için gitar çalacağım.
Sana kalbimi veriyorum.
Birisi seni aradı mı?
Sana yazacağım.
Bu arabayı sana kim sattı?
O elbise senin üstünde iyi gözüküyor.
Sana çok minnettarım.
Yapmak istediğim son şey sana bir probleme neden olmak.
Sana iyi şanslar diliyorum.
Ben sadece seni arayacaktım.
Onu senin için neden yapardım?
Sahip olduğum az parayı sana vereceğim.
Sana önemli bir şey söylemek üzereyim.
Bu arabayı sana kim sattı?
Sana karşı dürüst olmak zorundayım.
- Sana son bir şans veriyorum.
- Sana son bir fırsat veriyorum.
Sana bazı sorularım var.
Aşk sizin için sadece bir oyun mu?
Onu sana ne zaman verdim?
Sana söylemeyeceğim.
- Sana bunu bedava vereceğim.
- Sana bunu bedava veriyorum.
- Ben seni eve götüreceğim.
- Ben sizi eve götüreceğim.
Bir saat içinde seni arayacağım.
Onun size karşı bir kini var.
Sana büyük başarılar diliyorum.
Sana gerçeği söylemek istiyorum.
Sana ne dediğimi unutma!
O, sana en iyi dileklerini gönderdi.
Yarın onu sana getireceğim.
Bazı hediyelerim var.
Bir madalyayı hak ediyorsun.
Onu hak ediyorsun.
Neredeyse seninle konuşmaya korkuyordum.
- Sana her şeyi söylemek istiyorum.
- Size her şeyi söylemek istiyorum.
Bunu sana kim yaptı?
Notların hakkında seninle konuşmak istedim.
Ben sana her şeyi sonra açıklayacağım.
Senin için ilacımız var.
Bu senin için değil.
Sana bir şey göstermek istiyorum.
Sana bir iş teklif etmek istiyorum.
Tom seninle konuşmak istedi.