Examples of using "Kuukautta" in a sentence and their turkish translations:
Bir aydan daha fazla bir süre Nagoya'da yaşadım.
Bir yılda on iki ay var.
Pekin'de üç ay boyunca eğitim aldım.
Avustralya'da üç ay geçirdim.
13 aydır burada çalışıyorum.
- Onun bir bisiklete binmeyi öğrenmesi üç ayını aldı.
- Bisiklete binmeyi öğrenmek üç ayını aldı.
Tom üç aydır diyette.
Oyun altı ay sürdü.
Altı aydır Çin'de yaşamaktayım.
O on sekiz aylık.
Üç ay önce terfi ettim.
Tom'un gezisi üç ay sürdü.
Üç aydır orada çalışıyorum.
İki aylığına Boston'da olacağım.
Üç ay önce evlendiler.
Tom üç ay önce evini sattı.
Bu geziyi üç aydır planlıyoruz.
Tom yaklaşık üç ay o işte devam etti.
Üç ay daha beklemeliydim.
Ben üç ay önce oğlumu evden kovdum.
Tom benden üç ay daha büyük.
Tom ve Mary üç aydır çıkıyorlar.
Üç ay önce, tek kelime Fransızcanın nasıl söylenileceğini bile bilmiyordum.
O, bacağını kırdığında üç ay koltuk değnekleri kullanmak zorunda kaldı.
Geçtiğimiz 6 ay beni çok mutlu bir kız yaptı.
Fransızca romanın çevirisi onun üç aydan daha fazla süresini aldı.
Sorna kanlı,5 ay süren, Plevne kuşatması kurdular
Bunun üzerinde beş aydır çalışıyoruz. Sakın şimdi batırmayın.
Mary birkaç ay manastırda yaşadı.
ve iyileşmek için yaklaşık üç ay dinlenmem gerekti. Uzun, acılı bir süreçti.
İlk yumurtalar yaklaşık iki ay önce bırakıldı. O yumurtalardan yavrular çıkmaya başladı.
Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık yılın on iki ayıdır.
Soçi Olimpiyatları sırasında, Kobukuro tarafından bestelenen tanıtım şarkısı büyük bir hit oldu. Herkes onu duymuştur eminim. Ama şimdi üç ay oldu. Biz artık o şarkıyı dinlemiyoruz, değil mi?