Examples of using "Kesti" in a sentence and their turkish translations:
Beni taşıdı.
Beni taşıdı. Pekâlâ.
Savaş bir hafta sürdü.
Trafik sıkışıklığı bir saat sürdü.
Konuşmamız saatlerce sürdü.
Madencilerin grevi ne kadar sürdü?
Bunu düşünüp anlamam çok uzun sürdü.
Yağmur gece boyunca sürdü.
- Savaş iki yıl sürdü.
- Savaş iki sene sürdü.
Niçin bu kadar uzun sürdü?
Grev üç gün sürdü.
Ameliyat altı saat sürdü.
Tom'un giyinmesi kırk saat sürdü.
- Fince öğrenmek ne kadar zamanını aldı?
- Fince öğrenmek ne kadar zamanınızı aldı?
Mary'nin evini bulması Tom'un uzun bir zamanını aldı.
Çok da kısa sürmüştü
Tamam, halat bizi çekti ve kanyona indik.
Tom'un gezisi üç ay sürdü.
Bu bir saat sürdü.
Çok uzun sürdüğü için üzgünüm.
Tom yaklaşık üç ay o işte devam etti.
Bu sorunu çözmek birkaç saatimi aldı.
- Bu raporu yazman ne kadar zamanını aldı?
- Bu raporu yazmanız ne kadar sürdü?
- Bu raporu yazman ne kadar sürdü?
Fransa ve İngiltere arasındaki savaş yüz yıl sürdü.
O sürerken iyiydi.
Hatasını anlaması biraz zaman aldı.
- Onun bir bisiklete binmeyi öğrenmesi üç ayını aldı.
- Bisiklete binmeyi öğrenmek üç ayını aldı.
- Birkaç sayfa İngilizce çevirmek iki saatten fazla zamanımı aldı.
- Birkaç sayfa ingilizceyi çevirmek iki saatten daha fazla zamanımı aldı.
O raporu Fransızcaya çevirmek üç saatten daha fazla zamanımı aldı.
Taj Mahal'i yapmak 22 yıl aldı.
Tenis tarihinde taraflardan birinin diğerine en ezici üstünlük kurduğu Grand Slam finali, Batı Almanyalı Steffi Graf'ın Sovyet Nataşa Zvereva'yı iki seti de 6-0 kazanarak çok rahat yendiği 1988 Fransa Açık Finali'ydi. Maçın tamamı yalnızca 34 dakika sürmüştü.