Examples of using "Katsotaan" in a sentence and their turkish translations:
- Haydi TV izleyelim.
- TV izleyelim.
İçeri girip ne bulduğumuza bakalım.
Şu deliklerden aşağı bakalım.
Bunun olup olmayacağını görelim.
Tamam, başka bir yol bulup bulamayacağımıza bir bakalım.
Bakalım bu nereye çıkıyor.
Göreceğiz.
Orada ne bulacağımıza bakalım. Pekâlâ, hadi.
Bakalım altında ne var? Yok.
Tom'un onu yaptığını görelim.
Tom'un ona nasıl tepki yapacağına bakalım.
Halatı aşağı çekelim ve nasıl göründüğüne bakalım.
Bir tane daha çubuk atıp nereye gittiğine bakalım.
Bakın, bu büyük taşların altına bakmaya devam edeceğiz. Bunun altındakine bakın.