Examples of using "Jää" in a sentence and their turkish translations:
Tom kalıyor.
Buz eriyor.
Buz eridi.
Bir süre kalın.
Kim kalıyor?
Tom kalacak.
Burada benimle kal.
Akşam yemeği için kalın.
Biraz daha uzun kalın.
Onlar kalmayacaklar.
Buz eridi.
Göreceğiz.
Tom orada kalıyor.
Bekleyemeyiz.
Lütfen bizimle kalın.
Buz neden yüzer?
Buz katıdır.
Bir şey kaçırmıyor muyuz?
Kalmak için çekinmeyin.
Buz çok kalın.
Bir süre kalın.
Hiç kimse hayatta kalmayacak.
Oraya zamanında gidip gidemeyeceğim yakında görülecek.
Göreceğiz.
Öğle yemeği için kalın.
Bu gece bizimle kal.
Sizin kurban fark edilmeden gitmeyecek.
Benimle burada kal.
Babam yakında emekli olacak.
Tom kalacak.
Gölün yüzeyi tamamen donmuş olsa da
O, gelecek bahar emekli olur.
Tom bir şey kaçırmaz, değil mi?
Bugün fazla mesai yapmayacağım.
Tom kalacak.
Buz erirse, su olur.
Bu coşkun enerji birinin gözüne takılıyor.
Tüm bu faaliyet de... ...gözlerden kaçmaz.
Buz erirse, sıvı olur.
Kedin hayatta kalacak.
Lütfen kal.
Bizimle kal, Tom.
Benimle kal, Tom.
- Bir tilki aynı tuzakta iki kez yakalanmaz.
- Bir insan aynı hatayı iki kez yapmaz.
Tom kalmayacak.
O, hayatta kalacak.
Tom kalmıyor.
- Neden burada kalmıyorsun?
- Neden burada kalmıyorsunuz?
- Burada kalsana.
Kalmıyoruz.
zaman içinde yaptıkları kazılar dev çukurlar oluşturmuş.
Ondan iki çıkarsa sekiz kalır.
Bizimle kal.
Burada kal!
Benimle kal.
Burada kal!
Orada kal.
Tom bizimle kalıyor.
Sarp kayalıklar biraz güvenlik sağlıyor. Ama bu kız geride kalıyor.
Çalışmak için Amerika'ya gidip gitmemenin benim için iyi olduğu yakında belirlenecek.
Bir trafik sıkışıklığı yakalanmazsak, sanırım zamanında orada olacağız.
Bizimle burada kal.
...düşmanın yaklaştığını kaçırmaları işten bile değil. Bu, dişi aslan için en iyi fırsat olabilir.
Ruslar Donetsk'i Ukraynalılara geri verdiğinde, orada ayakta kalmış tek bir bina olmayacak.
Göl donmuştu ama buzun üzerinde yürümek için yeterince güçlü olduğundan emin değilim.
Dolapta, vardır...Dolapta ne olduğunu söylemiyorum; o benim büyük sırrımdan arta kalandır.
Tom polisin elinden kaçma konusunda oldukça iyi bir iş çıkarıyor, ama sonunda yakalanacak.
Tom, Mary'nin biraz daha uzun kalmasını söyledi.
Tom kalacak.
O, her gelişinde uzun süre kalır.
O birkaç hafta Tokyo'da kalacak.
Biraz daha kalır mısın?