Examples of using "Eläimen" in a sentence and their turkish translations:
ve hızlıca düşen lens hayvanı ürküttü.
Hayvanı yakalamak için bir tuzak kurdu.
Bütün hayvanların çıplak gitmeleri gerekir.
O hayvanın adı ne?
ve aradığımız yaratıklardan birini bulmamı sağladı.
Vahşi, özgür bir hayvan tarafından bütünüyle kabullenilmek
Hapishanedeki yaşam bir hayvanın yaşamından daha kötüdür.
Hayvanın hırladığını görebiliyordum, o hırlama hâlâ kulaklarımda.
Bir hayvanla bu şekilde bir bağ kurup böyle deneyimler yaşamak, tam anlamıyla insanın aklını başından alıyor.