Examples of using "Ajo" in a sentence and their turkish translations:
Araba sürmek çok eğlencelidir.
Tom'un önünde uzun bir sürücü kuyruğu var.
Frenleri olmayan bir bisiklete binmek yapılacak oldukça aptalca bir şey.
Sonra mahallenin muhtarı, davetsiz misafirleri bölgesinden çıkarmaya karar verdi ve kovalama başladı.