Examples of using "Silloin" in a sentence and their turkish translations:
Birbirimizi orada tanıdık.
O zaman çok mutsuzdum.
Çok daha serin olsa da...
O günlerde belgelerin kalitesi
O zaman Kanada'daydım.
İşte acıyı o an hissettim...
çünkü hemen sonrasında tutuklandık.
Tam o sırada, otobüs durdu.
Zaman zaman onu düşünürüm.
Arada sırada seni görüyorum.
O zaman işler farklıydı.
Arada bir golf oynarım.
Keşke o zaman seninle olsaydım.
Midori o zaman Hokkaido'da kayak mı yapıyordu?
Bazen bir deniz mahsulüne dokunduğumda
Bambaşka bir dünyaya adım atıyorsun.
O zaman aklıma iyi bir fikir geldi.
Tam o sırada aklıma iyi bir fikir geldi.
Zaman zaman Tom için biraz iş yaparım.
Tom bazen sınıfta uyur.
Tom şehir dışında olacak.
Mary o zaman Tom'un kız arkadaşıydı.
Tom o zaman orada değildi.
Tom o zaman hâlâ bekardı.
- O zaman aramızda nefret vardı.
- O zaman aramızda düşmanlık vardı.
Tom ara sıra Boston'a gider.
Tom o zaman bilmiyordu.
O an sıra dışı bir şeye şahit olduğumu bilmiyordum.
Bu, o doğduğundaydı.
Onlar bazen klasik müzik dinlediler.
Bu makine bazen bozulur.
Bir fincan kahve, o günlerde 200 yene mal oldu.
Bu noktada, bir ahtapotun hayat aşamalarını iyi biliyordum.
O, hava yolculuğunun tehlikeli olduğunun düşünüldüğü günlerde yaşadı.
Şu öğrenci bazen hastaymış gibi davranır.
Ara sıra tenis oynarım.
Kurtarma ekibi çağırmaktan başka çok az seçeneğiniz olacaktır.
Bazısı kış uykusuna yatarak asgari enerji harcıyor.
O sırada burası merkezî bir noktaydı çünkü cep telefonu diye bir şey yoktu.
Ama ince farkları ancak öyle görebiliyorsun. Vahşi doğayı işte o zaman tanıyorsun.
Biz ilk kez biriyle tanıştığımızda genellikle el sıkışırız.
Çalışmadığın zaman ne yaparsın?
Konuştuğum zaman kimse beni dinlemiyor.
Yorgun olduğunuzda, uyku en iyi şeydir.
Tom o zaman çocukları sevmiyordu ve hâlâ sevmiyor.
Yemek yerken fotoğrafımı çekme.
ve bu da beni yılanların, akreplerin ve karıncaların olduğu zeminden uzaklaştırır.
ve bu da beni yılanların, akreplerin ve karıncaların olduğu zeminden uzak tutar.
O zaman onu tanımıyordum.
Tom bazen Fransızca şarkı söyler.
Büyükannemle yaşarken birlikte oynayacağım kimsem yoktu.
Tom o anda orada Mary'yi öpmek istedi.
Lütfen ara sıra bana yazınız.
Ve ne zamandır orada olduğunu bilmediğim bir halatla tırmanmak zorunda kalmayacağım.
Tom o zaman sadece bir çocuktu.
Amcam ara sıra beni görmeye gelir.
Sonra mahallenin muhtarı, davetsiz misafirleri bölgesinden çıkarmaya karar verdi ve kovalama başladı.
O sıralarda şöyle bir espri vardı, "ABD'de asla darbe olmaz çünkü orada ABD büyükelçiliği yok."
Demir tavında dövülür.
Akıllı insanlar bile bazen aptalca şeyler yapar.
Onunla iletişim kurmaya çalıştığımda Pamela evde olmalıydı fakat telefona cevap vermedi.
İş için bazen Tokyo'ya gider.
Sürüş sırasında yola odaklanman gerekir.
Ben karanlıktan sonra mezarlık tarafında yürümekten kaçınmaya çalışıyorum.
Bizim güneşimizin yaklaşık beş milyar yıl içinde enerjisi tükenecektir. Bu olduğunda herhangi biri etraftaysa, onlar dünyayı terk edip yeni bir gezegen bulmak zorunda kalacaklar.
Tom o zaman hâlâ bekardı.