Translation of "Alkoi" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "Alkoi" in a sentence and their turkish translations:

- Tomia alkoi huolestuttaa.
- Tomia alkoi huolestuttamaan.
- Tomia alkoi pelottaa.
- Tomia alkoi pelottamaan.

Tom endişeli büyüdü.

- Se alkoi taas!
- Se alkoi uudelleen!

Tekrar başladı!

- Yhtäkkiä alkoi sataa.
- Alkoi sataa yhtäkkiä.

Aniden yağmur yağmaya başladı.

Heti kun peli alkoi, alkoi sataa.

- Oyun başlar başlamaz yağmur da başladı.
- Oyun başlar başlamaz, yağmur yağmaya başladı.

Alkoi sataa.

Yağmur yağmaya başladı.

- Tomi alkoi liikkumaan.
- Tomi alkoi liikkua.
- Tomi alkoi siirtymään.
- Tomi alkoi siirtyä.
- Tomi alkoi muuttaa.
- Tomi alkoi muuttamaan.
- Tomi aloitti muuttamisen.
- Tomi aloitti siirtymisen.
- Tomi aloitti liikkumisen.

Tom hareket etmeye başladı.

- Tom alkoi suuttua.
- Tomi alkoi suuttumaan.
- Tomi alkoi suuttua.
- Tomi alkoi vihastua.
- Tomi alkoi vihastumaan.
- Tomi alkoi tulla vihaiseksi.
- Tomi alkoi tulemaan vihaiseksi.
- Tomi rupesi suuttumaan.
- Tomi rupesi vihastumaan.
- Tomi rupesi tulemaan vihaiseksi.

Tom kızmaya başladı.

Milloin sade alkoi?

Ne zaman yağmur başladı?

Alkoi sataa tosissaan.

Çok yağmur yağmaya başladı.

Vauva alkoi kontata.

Bebek emeklemeye başladı.

Tom alkoi itkeä.

Tom ağlamaya başladı.

Alkoi sataa rankasti.

Şiddetli yağmur yağmaya başladı.

Poika alkoi kirkua.

Erkek çocuğu bağırmaya başladı.

Tuuli alkoi puhaltaa.

Rüzgar esmeye başladı.

Vauva alkoi itkeä.

Bebek ağlamaya başladı.

Hän alkoi laulaa.

Şarkı söylemeye başladı.

Tom alkoi yskiä.

Tom öksürmeye başladı.

Minua alkoi kiinnostaa.

Kafam biraz karıştı.

Sumu alkoi hälvetä.

- Sis dağılmaya başladı.
- Sis kalkmaya başladı.

Tomi alkoi häpeämään.

Tom utandı.

Tom alkoi lukea.

Tom okumaya başladı.

Vesi alkoi kiehua.

Su kaynamaya başladı.

Miten tappelu alkoi?

Kavga nasıl başladı?

Tomi alkoi oksentaa.

Tom kusmaya başladı.

- Tomi joutui pakokauhun valtaan.
- Tomi alkoi panikoimaan.
- Tomi alkoi panikoida.

- Tom panik yapmaya başladı.
- Tom paniklemeye başladı.

Siksi se alkoi murista.

Hırlamaya başlamasının sebebi bu.

Sitten alkoi - syntyä läpimurtoja.

İşte o noktada başarılı olmaya başladım.

Tomi alkoi yskeä verta.

Tom kan tükürmeye başladı.

Hän alkoi puhumaan koiralle.

Köpekle konuşmaya başladı.

Yhtäkkiä palohälytin alkoi soida.

Birdenbire yangın alarmı çalmaya başladı.

Hän alkoi kirjoittaa romaaneja.

O, romanlar yazmaya başladı.

Esitys alkoi kello kahdeksalta.

Performans 8.00'de başladı.

Elokuva alkoi kello 2.

Film saat 2'de başladı.

Toinen maailmansota alkoi 1939.

İkinci Dünya Savaşı 1939'da başladı.

Tom alkoi jynssätä lattiaa.

Tom yeri fırçalamaya başladı.

Tomi alkoi kavuta tikkaita.

Tom merdivene tırmanmaya başladı.

Hän alkoi syödä lounasta.

O öğle yemeği yemeğe başladı.

Tom alkoi keksiä tekosyitä.

Tom bahane üretmeye başladı.

Minusta alkoi tuntua yksinäiseltä.

Yalnızlaştım.

Tulipalo alkoi Tomin huoneesta.

Yangın Tom'un odasında başladı.

Tom alkoi tulla kärsimättömäksi.

Tom sabırsızlanıyordu.

Tom alkoi tulla nälkäiseksi.

Tom acıkmaya başladı.

Minua melkein alkoi yököttää.

Neredeyse midem bulandı.

- Tom suuttui ja alkoi nimittelemään Maria.
- Tom alkoi raivota ja nimittellä Maryä.

- Tom sinirlendi ve Mary'ye köpek gibi kötü sözler söyledi.
- Tom sinirlendi ve Mary'ye kaba lakaplar takarak hitap etti.

Ja alkoi olla vuorovaikutuksessa kanssani.

gelip bu insanla etkileşim kuruyor.

Pian sen jälkeen alkoi sataa.

Kısa süre sonra yağmur yağmaya başladı.

Alkoi sataa aivan hetki sitten.

- Az önce yağmur yağmaya başladı.
- Sadece yağmur yağmaya başladı.

Sumu alkoi hälvetä kymmenen aikoihin.

Sis saat on civarında kaybolmaya başladı.

Kissa alkoi repiä pyydystämäänsä hiirtä.

Kedi yakaladığı fareyi hırpalamaya başladı.

Hän alkoi soittaa vanhaa laulua.

O, eski bir şarkı çalmaya başladı.

Milloin Tom alkoi opiskella ranskaa?

Tom ne zaman Fransızca öğrenmeye başladı?

Ranskan vallankumous alkoi vuonna 1789.

Fransız Devrimi 1789 yılında başladı.

Tomi alkoi tuntemaan itsensä vaivautuneeksi.

- Tom garip hissetmeye başlamıştı.
- Tom kendini garip hissetmeye başlıyordu.

Hän alkoi itkeä kovaan ääneen.

- O, yüksek bir sesle ağlamaya başladı.
- O, gür bir sesle ağlamaya başladı.

Tom alkoi pitää ranskalaisesta viinistä.

Tom Fransız şarabı için bir tat geliştirdi.

Tietämättömyys naisen kehosta alkoi vuosisatoja sitten.

Kadın vücudu konusundaki cehalet, yüzyıllar öncesine dayanıyor.

Se alkoi ennen nykyaikaisen lääketieteen syntyä.

Modern tıbbın başlangıcına dayanıyor.

Meri alkoi myrskytä kovemmin ja kovemmin.

Deniz gittikçe vahşileşti.

Hän sulki television ja alkoi opiskella.

TV'yi kapattı ve ders çalışmaya başladı.

Herra White alkoi pian tuntea syyllisyyttä.

Bay Beyaz kısa sürede suçlu hissetmeye başladı.

- Vauva alkoi itkeä.
- Vauva purskahti itkuun.

Bebek ağlamaya başladı.

Kylmä sota alkoi toisen maailmansodan jälkeen.

Soğuk Savaş İkinci Dünya Savaşından sonra başladı.

Tom alkoi opetella ranskaa viime vuonna.

- Tom geçen yıl Fransızca öğrenmeye başladı.
- Tom, Fransızca öğrenmeye geçen yıl başladı

En edes muista miten se alkoi.

Bunun nasıl başladığını hatırlamıyorum bile.

Tom nosti puhelimen ja alkoi soitella.

Tom telefonu aldı ve çevirmeye başladı.

Tom oli Bostonissa kun sota alkoi.

Savaş başladığında Tom, Boston'daydı.

- Tomi alkoi juoksemaan.
- Tomi aloitti juoksun.

Tom koşmaya başladı.

- Tom alkoi laulaa.
- Tom rupesi laulamaan.

Tom şarkı söylemeye başladı.

Tom alkoi opiskella ranskaa viime vuonna.

Tom geçen yıl Fransızca okumaya başladı.

Tom nauroi niin että alkoi itkeä.

Tom ağlayıncaya kadar güldü.

Tomi nosti kitaran ja alkoi soittaa.

Tom gitarını aldı ve çalmaya başladı.

- Tom käynnisti ilmastointilaitteen ja asunto alkoi viilentyä.
- Tom pani ilmastoinnin päälle ja asunto alkoi viiletä.

Tom klimayı açtı ve daire soğumaya başladı.

Kun hän näki kasvoni, alkoi hän itkeä.

- O, yüzümü gördüğünde ağlamaya başladı.
- Yüzümü görünce, ağlamaya başladı.

Tom sulki silmänsä ja alkoi laskea lampaita.

Tom gözlerini kapatıp koyun saymaya başladı.

Orava sulki silmänsä ja alkoi laskea hasselpähkinöitä.

Sincap gözlerini kapattı ve fındıkları saymaya başladı.

Keskustelu alkoi ystävällisestä naljailusta, mutta päättyi mustelmiin.

Konuşma dostça şakayla başladı fakat morluklarla sona erdi.

Kun Tom alkoi itkeä, niin aloin minäkin.

Tom ağlamaya başladığında ben de ağladım.

Heti kotiin saavuttuaan hän alkoi suudella häntä.

Eve varır varmaz onu öpmeye başladı.

Tom alkoi tehdä töitä Marille viime vuonna.

Tom geçen yıl Mary için çalışmaya başladı.

Kaikki oli hyvin, kunnes Tomi alkoi juoda.

Tom içmeye başlayana kadar her şey iyiydi.

Hän alkoi nöyryyttää miestä tämän selän takana.

O, adamı arkasından aşağılamaya başladı.

Tom kertoi minulle mihin aikaan kokous alkoi.

Tom bana toplantının ne zaman başladığını söyledi?

Alkoi sataa juuri kun olin lähdössä kotoa.

Tam evden ayrılırken yağmur yağmaya başladı.

Tomi alkoi epäillä että Mari suunnittelee yllätyssynttäreitä.

Tom Mary'nin sürpriz bir doğum günü partisi planladığından şüphelenmeye başladı.

Vatsani alkoi kurista kesken kokouksen. Se oli noloa.

Toplantı sırasında karnım guruldamaya başladı. Bu utanç vericiydi.

Alkoi sataa suuria pisaroita. Olisi pitänyt tuoda sateenvarjo.

Şemsiyemi getirmeliydim. Büyük yağmur damlaları düşmeye başlıyor.

Suunnittelin meneväni rannalle tänään, mutta sitten alkoi sataa.

Bugün plaja gitmeyi planlıyordum fakat sonra yağmur yağmaya başladı.

Isoäidin äkillisen kuoleman jälkeen isoisä alkoi nopeasti ikääntyä.

Babaannenin ani ölümünden sonra, büyükbaba hızla yaşlanmaya başladı.

Tom alkoi syödä voileipää, jonka Mari teki hänelle.

Tom, Mary'nin onun için yaptığı sandviçi yemeye başladı.

Opettaja vaipui uneen luokassa ja alkoi kuorsata äänekkäästi.

Öğretmen derste uyuyakaldı ve yüksek sesle horlamaya başladı.

Vähän ajan päästä Tomi alkoi uskoa omia valheitaan.

Bir süre sonra, Tom kendi yalanlarına inanmaya başladı.