Examples of using "Alkoi" in a sentence and their turkish translations:
Tom endişeli büyüdü.
Tekrar başladı!
Aniden yağmur yağmaya başladı.
- Oyun başlar başlamaz yağmur da başladı.
- Oyun başlar başlamaz, yağmur yağmaya başladı.
Yağmur yağmaya başladı.
Tom hareket etmeye başladı.
Tom kızmaya başladı.
Ne zaman yağmur başladı?
Çok yağmur yağmaya başladı.
Bebek emeklemeye başladı.
Tom ağlamaya başladı.
Şiddetli yağmur yağmaya başladı.
Erkek çocuğu bağırmaya başladı.
Rüzgar esmeye başladı.
Bebek ağlamaya başladı.
Şarkı söylemeye başladı.
Tom öksürmeye başladı.
Kafam biraz karıştı.
- Sis dağılmaya başladı.
- Sis kalkmaya başladı.
Tom utandı.
Tom okumaya başladı.
Su kaynamaya başladı.
Kavga nasıl başladı?
Tom kusmaya başladı.
- Tom panik yapmaya başladı.
- Tom paniklemeye başladı.
Hırlamaya başlamasının sebebi bu.
İşte o noktada başarılı olmaya başladım.
Tom kan tükürmeye başladı.
Köpekle konuşmaya başladı.
Birdenbire yangın alarmı çalmaya başladı.
O, romanlar yazmaya başladı.
Performans 8.00'de başladı.
Film saat 2'de başladı.
İkinci Dünya Savaşı 1939'da başladı.
Tom yeri fırçalamaya başladı.
Tom merdivene tırmanmaya başladı.
O öğle yemeği yemeğe başladı.
Tom bahane üretmeye başladı.
Yalnızlaştım.
Yangın Tom'un odasında başladı.
Tom sabırsızlanıyordu.
Tom acıkmaya başladı.
Neredeyse midem bulandı.
- Tom sinirlendi ve Mary'ye köpek gibi kötü sözler söyledi.
- Tom sinirlendi ve Mary'ye kaba lakaplar takarak hitap etti.
gelip bu insanla etkileşim kuruyor.
Kısa süre sonra yağmur yağmaya başladı.
- Az önce yağmur yağmaya başladı.
- Sadece yağmur yağmaya başladı.
Sis saat on civarında kaybolmaya başladı.
Kedi yakaladığı fareyi hırpalamaya başladı.
O, eski bir şarkı çalmaya başladı.
Tom ne zaman Fransızca öğrenmeye başladı?
Fransız Devrimi 1789 yılında başladı.
- Tom garip hissetmeye başlamıştı.
- Tom kendini garip hissetmeye başlıyordu.
- O, yüksek bir sesle ağlamaya başladı.
- O, gür bir sesle ağlamaya başladı.
Tom Fransız şarabı için bir tat geliştirdi.
Kadın vücudu konusundaki cehalet, yüzyıllar öncesine dayanıyor.
Modern tıbbın başlangıcına dayanıyor.
Deniz gittikçe vahşileşti.
TV'yi kapattı ve ders çalışmaya başladı.
Bay Beyaz kısa sürede suçlu hissetmeye başladı.
Bebek ağlamaya başladı.
Soğuk Savaş İkinci Dünya Savaşından sonra başladı.
- Tom geçen yıl Fransızca öğrenmeye başladı.
- Tom, Fransızca öğrenmeye geçen yıl başladı
Bunun nasıl başladığını hatırlamıyorum bile.
Tom telefonu aldı ve çevirmeye başladı.
Savaş başladığında Tom, Boston'daydı.
Tom koşmaya başladı.
Tom şarkı söylemeye başladı.
Tom geçen yıl Fransızca okumaya başladı.
Tom ağlayıncaya kadar güldü.
Tom gitarını aldı ve çalmaya başladı.
Tom klimayı açtı ve daire soğumaya başladı.
- O, yüzümü gördüğünde ağlamaya başladı.
- Yüzümü görünce, ağlamaya başladı.
Tom gözlerini kapatıp koyun saymaya başladı.
Sincap gözlerini kapattı ve fındıkları saymaya başladı.
Konuşma dostça şakayla başladı fakat morluklarla sona erdi.
Tom ağlamaya başladığında ben de ağladım.
Eve varır varmaz onu öpmeye başladı.
Tom geçen yıl Mary için çalışmaya başladı.
Tom içmeye başlayana kadar her şey iyiydi.
O, adamı arkasından aşağılamaya başladı.
Tom bana toplantının ne zaman başladığını söyledi?
Tam evden ayrılırken yağmur yağmaya başladı.
Tom Mary'nin sürpriz bir doğum günü partisi planladığından şüphelenmeye başladı.
Toplantı sırasında karnım guruldamaya başladı. Bu utanç vericiydi.
Şemsiyemi getirmeliydim. Büyük yağmur damlaları düşmeye başlıyor.
Bugün plaja gitmeyi planlıyordum fakat sonra yağmur yağmaya başladı.
Babaannenin ani ölümünden sonra, büyükbaba hızla yaşlanmaya başladı.
Tom, Mary'nin onun için yaptığı sandviçi yemeye başladı.
Öğretmen derste uyuyakaldı ve yüksek sesle horlamaya başladı.
Bir süre sonra, Tom kendi yalanlarına inanmaya başladı.