Examples of using "Pitkä" in a sentence and their turkish translations:
Yol uzun.
- Ben uzun boyluyum.
- Ben, uzunum.
Bir filin uzun bir burnu vardır.
Ne zamandır?
Mary uzun boylu.
Ben uzun boylu değilim.
Sen gerçekten uzunsun, değil mi?
Ne uzun bir salatalık!
- O uzun mu?
- O uzun boylu mu?
Etek uzun.
Tom uzun boylu.
- Ne kadar uzunsun?
- Boyun ne kadar?
Aşağıya kadar uzun bir yol var.
Yuvasına çok mesafe var.
Develerden oluşan uzun bir kervan batıya doğru ilerliyordu.
Uzun süren tartışma nihayet sonlandı.
Benim erkek kardeşim çok uzun.
O uzun boylu bir adamdı.
Pinokyo'nun uzun bir burnu vardı.
Sonunda uzun bir savaş bitti.
O uzun bir hikaye.
Uzun bir gün geçirdiniz.
Tom uzun bir adamdır.
Uzun bir araba gezintisi oldu.
Uzun bir savaş oldu.
Uzun yürüyüş beni yordu.
Tom uzun olmak istiyordu.
Adam uzun boyludur.
Bu uzun bir haftaydı.
Babam uzun boylu.
Nil Nehrinin uzunluğu ne kadar?
Benim listem oldukça uzun.
Bir ineğin uzun bir kuyruğu vardır.
Tom'un uzun bir sakalı var.
Tom'un uzun boylu olduğunu düşünüyorum.
Baban uzun boylu.
Ziyaretiniz ne kadar oldu?
Tom çok uzun boyludur.
Vay canına, devasa bir şelale var!
Hâlâ çok uzakta.
Ama katetmemiz gereken çok yol var.
- Gidecek uzun bir yolumuz var.
- Önümüzde uzun bir yol var.
On yıl uzun bir zamandır.
Uzun savaş 1920 yılında sona erdi.
Hâlâ gidecek uzun bir yol var.
Seto Köprüsü ne kadar uzunluktadır?
Sekiz metre uzunluğundaydı.
O, uzun ve güçlüdür.
Ebedilik gerçekten çok uzun bir zaman.
Yaklaşık 180 santimetre boyundayım.
Gidecek uzun bir yolum var.
Boyum Tom'unki kadar uzun.
Ben sizin kadar uzun boyluyum.
Babam kadar uzun boyluyum.
Tom çok uzun bir gün geçirdi.
Tom'un önünde uzun bir sürücü kuyruğu var.
Bu üç metre uzunluğundadır.
İlk olarak, hiç bitmeyen bir form...
- Saçınız çok uzun.
- Saçın çok uzun.
Ağabeyim gerçekten uzun boylu, yaklaşık 1.80m.
Tamam, hadi bakalım. Bunun gibi uzun ve düz bir sopa. Tamam, benimle gelin.
Bu halat tırmanmak için oldukça uzun.
Aşağıya kadar uzun bir mesafe var. İşte orada.
Aşağısı çok yüksek. Pekâlâ, işte büyük an.
Havaalanına ne kadar uzaklıkta?
Üç yıl uzun bir süre, hissediyorum.
Onun hayatı uzun bir başarısızlıklar dizisiydi.
Hâlâ gidecek uzun bir yolumuz var.
On yıl beklemek için uzun bir süre.
Jessie'nin uzun saçı tamamen ıslaktı.
Havaalanıyla otel arasındaki uzaklık nedir?
Ben senin kadar uzun değilim.
Bu soğuk algınlığını atlatmam için epey zaman geçecek.
Onun uzun saçı tamamen ıslaktı.
Biraz uzun bir hikâye.
Of, ne uzun cümleydi bu!
Bir kelebeğin ortalama yaşam süresi ne kadar?
Tom Mary kadar uzun boylu değil.
Tom kadar uzun değilim.
Boyunuz ne kadar, ve kilonuz ne kadar?
New York'a yolculuk ne kadar sürdü?
Annesi kadar uzundur.
Atlamak istiyorsunuz! Bu uzun bir mesafe.
Uzun mesafeler yürümem gerekecek, bu tarafa doğru.
Burası o istasyona ne kadar uzaklıkta?
Hayat kısadır ama yeterince uzundur.
Özgürlük heykelinin sağ kolu 42 fit uzunluğundadır.
- Ben beş fit, iki inç boyundayım.
- 1.58 boyundayım.
O on iki yaşında. O yaşına göre uzun boylu.
Onun adı uzun ve telaffuz edilmesi zor.