Examples of using "Witnessed" in a sentence and their turkish translations:
- O cinayete tanıklık etti.
- Cinayete şahit oldu.
O, suça tanık oldu.
Tom cinayete tanık oldu.
Tom kazaya tanık oldu.
- O, kazaya tanıklık etti.
- Kazaya şahitlik etti.
Tom suça tanık oldu.
Sami tecavüze tanık oldu.
Sami cinayete tanık oldu.
Tom her şeye tanık oldu.
Başka kim kazaya tanık oldu?
Dan tren kazasına tanık oldu.
O, onun öldürülüşüne tanıklık etti.
Tom da saldırıya tanık oldu.
Leyla, annesinin kaçırılmasına tanık oldu.
Sami, annesinin cinayetine tanık oldu.
Ya hiç görülmemiş ya da nadiren şahit olunan bir şey.
Dania, Fadil'in iki kişiyi öldürdüğüne tanık oldu.
Tom'un bir cinayete tanık olduğu doğru mu?
Bazı büyüleyici dönüşümlere tanık oldum.
Festival, son derece geniş bir kitleye ulaştı.
Tom her şeye tanık olduğunu söylüyor.
Sami, genç bir çocuk olarak buna tanık oldu.
Bana senin cinayete tanık olduğunun söylendi.
Tom’un da içinde olduğu talihsiz bir olaya hepimiz tanık olduk.
Tom bir cinayete tanık olduğunu iddia etti.
Bizim son sekiz günde şahit olduğumuz şey,
Okula giderken kazaya tanık oldu.
O an sıra dışı bir şeye şahit olduğumu bilmiyordum.
Lucy Floransa'nın ana caddesindeki bir cinayete tanık oldu.
Yakındaki bir okulda birçok çocuk uçak kazasına şahit oldu.
Ve ikincisi; çocukken Tunus’ta oldukça sık bir şekilde şahit olmuştum;
Tasarlamadığım ama şahit olduğum son gösterisinde
414000000000 dolara ulaştı. Küresel bir ekonomik
Otobüs beklerken, bir kazaya şahit oldum.
Tramvayı beklerken bir trafik kazasına tanık oldum.
... ve Yorktown'daki İngiliz yenilgisine tanık oldu.
Olaya tanık olsam da, sanki hiçbir şey görmemiş gibi davrandım.
- Doğurma mucizesine tanık olana kadar mucizelere inanmıyordum.
- Mucizelere inanmıyordum, ta ki doğurma mucizesine tanık olana kadar.