Translation of "Murder" in Turkish

Abortion is murder.

Kürtaj cinayettir.

- Murder is punished by death.
- Murder is punishable by death.

Cinayet ölümle cezalandırılır.

- Sami was cleared of murder.
- Sami was acquitted of murder.

Sami cinayetten aklandı.

The man committed murder.

Adam cinayet işledi.

He witnessed the murder.

- O cinayete tanıklık etti.
- Cinayete şahit oldu.

Tom witnessed the murder.

Tom cinayete tanık oldu.

Did you murder Tom?

Tom'u öldürdün mü?

Tom wouldn't murder anybody.

Tom kimseyi öldürmedi.

I'm investigating a murder.

Bir cinayeti araştırıyorum.

Every religion prohibits murder.

Her din cinayeti yasaklar.

Who committed this murder?

Bu cinayeti kim işledi?

I don't condone murder.

Cinayete göz yummam.

I didn't murder anyone.

Hiç kimseyi öldürmedim.

Did you murder them?

Onları öldürdün mü?

Did you murder her?

Onu öldürdün mü?

Layla's murder remains unsolved.

Leyla'nın cinayeti çözülmemiş olarak kalmaya devam ediyor.

Tom's murder remains unsolved.

Tom'un cinayeti çözülmedi.

Sami planned Layla's murder.

Sami, Leyla'nın cinayetini planladı.

Sami witnessed the murder.

Sami cinayete tanık oldu.

Sami committed the murder.

Sami cinayeti işledi.

Sami arranged Layla's murder.

Sami, Leyla'nın cinayetini düzenledi.

Sami funded Layla's murder.

- Sami, Leyla'nın cinayetine maddi destek sağladı.
- Sami, Leyla'nın cinayetini fonladı.

Sami was plotting murder.

Sami cinayet planlıyordu.

We're investigating a murder.

Bir cinayeti araştırıyoruz.

We're investigating Tom's murder.

- Tom'un cinayetini araştırıyoruz.
- Tom'un öldürülmesini araştırıyoruz.

- Tom was under suspicion for murder.
- Tom was suspected of murder.

Tom cinayet şüphesi altında idi.

Layla was originally charged with conspiracy to commit murder. Not murder.

Leyla ilk başta cinayete teşebbüsle suçlanıyordu. Cinayet değil.

- Sami was convicted of murder.
- Sami was found guilty of murder.

Sami cinayetten suçlu bulundu.

You are guilty of murder.

Sen cinayetten suçlusun.

The murder remains a mystery.

Cinayet gizem olarak kalır.

He is guilty of murder.

- O cinayetten suçludur.
- O bir cinayet suçlusu.

He was tried for murder.

O, cinayet için yargılandı.

He was hanged for murder.

O, cinayetten idam edildi.

He was guilty of murder.

O cinayetten suçluydu.

He was arrested for murder.

O cinayetten tutuklandı.

He was framed for murder.

O, cinayet yüzünden hapse atılmıştır.

They called it mass murder.

Onlar ona toplu cinayet dediler.

He copped to the murder.

O, cinayeti itiraf etti.

Murder is against the law.

Cinayet yasalara aykırı.

He was convicted of murder.

O, cinayetten mahkûm edildi.

Tom was suspected of murder.

Tom cinayetten şüpheliydi.

He confessed to the murder.

O, cinayeti itiraf etti.

We found the murder weapon.

Cinayet silahını bulduk.

Tom was tried for murder.

Tom cinayetten yargılandı.

Tom was framed for murder.

Tom'a cinayet için komplo kuruldu.

We're investigating a possible murder.

Biz olası bir cinayeti araştırıyoruz.

Tom isn't guilty of murder.

Tom cinayet suçlusu değildir.

He was accused of murder.

Cinayetle suçlandı.

I've been accused of murder.

Cinayetle suçlandım.

I'm being charged with murder.

Ben cinayetle suçlanıyorum.

Tom confessed to the murder.

Tom cinayeti itiraf etti.

Tom ditched the murder weapon.

Tom cinayet silahını hendeğe attı.

Murder is a wicked crime.

Cinayet kötü bir suçtur.

Dan didn't intentionally murder Linda.

Dan Linda'yı kasten öldürmedi.

Is this the murder weapon?

Bu cinayet silahı mı?

This isn't the murder weapon.

Bu, cinayet silahı değildir.

Murder is a monstrous act.

Cinayet korkunç bir eylem.

This is the murder weapon.

Cinayet silahı bu.

Could it have been murder?

Bu cinayet olabilir mi?

The murder weapon wasn't found.

Cinayet silahı bulunamadı.

Tom was charged with murder.

Tom cinayetle suçlandı.

Tom is wanted for murder.

Tom cinayetten aranıyor.

Most people consider murder wrong.

Çoğu kişi cinayeti yanlış düşünüyor.

He is accused of murder.

O cinayetle suçlanıyor.

Ambition drove him to murder.

Hırs onu cinayete sürükledi.

Tom's murder has remained unsolved.

Tom'un cinayeti çözülmemiş kaldı.

You're under arrest for murder.

Cinayet nedeniyle tutuklusun.

Tom was convicted of murder.

Tom cinayetten hüküm giydi.

Fadil was addicted to murder.

Fadıl cinayet bağımlısıydı.

The murder case was reopened.

Cinayet davası yeniden açıldı.

Was it murder or suicide?

Cinayet mi yoksa intihar mıydı?

Sami's murder has gone unsolved.

- Sami'nin cinayeti çözülmemiş kaldı.
- Sami'nin cinayeti faili meçhul kaldı.

Sami confessed to Layla's murder.

Sami, Leyla'nın cinayetini itiraf etti.

Sami bought the murder weapon.

Sami cinayet silahını satın aldı.

Sami confessed to the murder.

Sami cinayeti itiraf etti.

Sami was facing murder charges.

Sami cinayet suçlamalarıyla karşı karşıyaydı.

Sami pled guilty to murder.

Sami cinayet için suçu kabul etti.

Sami witnessed his mother's murder.

Sami, annesinin cinayetine tanık oldu.

Sami used antifreeze for murder.

Sami cinayet için antifriz kullandı.

Sami was acquitted of murder.

- Sami cinayetten beraat etti.
- Sami cinayetten aklandı.

Tom was arrested for murder.

Tom cinayetten tutuklandı.

I'm investigating a murder case.

Bir cinayet vakasını araştırıyorum.

- Why'd someone want to murder me?
- Why would someone want to murder me?

Neden biri beni öldürmek istesin?

The police accused him of murder.

Polis onu cinayetle suçladı.

We all suspect him of murder.

Hepimiz cinayeti onun işlediğinden şüpheleniyoruz.

The man was imprisoned for murder.

- Adam cinayetten dolayı hapse atıldı.
- Adam cinayetten ötürü içeri atıldı.

The man is wanted for murder.

Adam cinayetten dolayı aranıyor.

She should be charged with murder.

Cinayetle suçlanmalı.

He is not guilty of murder.

O, cinayetten suçlu değildir.

He was found guilty of murder.

O cinayetten suçlu bulundu.

He will do anything but murder.

Öldürmenin dışında bir şey yapacaktır.

The police are investigating the murder.

Polis cinayeti soruşturuyor.

Murder and robbery are criminal acts.

Cinayet ve soygun suç eylemleridir.

What's his motive for committing murder?

Onun cinayeti işleme sebebi nedir?

I want Tom arrested for murder.

Tom'un cinayet için tutuklanmasını istiyorum.

Tom has been accused of murder.

Tom cinayetle suçlandı.

Tom is being tried for murder.

Tom cinayet için yargılanıyor.