Examples of using "Voluntary" in a sentence and their turkish translations:
O gönüllü değil.
Bağışlar isteğe bağlıdır.
Tümüyle gönüllülük işi.
Bu tamamen gönüllüydü.
Tom isteyerek itiraf etti.
Bu organizasyon gönüllü katkılara bağlıdır.
Sami kasten adam öldürme suçunu kabul etti.
Bu örgüt tamamen gönüllü bağışlara dayanmaktadır.
Şirket insanların gönüllü olarak istifa etmeleri için yalvardı.
ENERGY STAR, işletmelerin ve bireylerin tasarruf yapmasına ve üstün enerji verimliliği ile iklimimizi korumasına yardımcı olan bir ABD Çevre Koruma Ajansı gönüllü programıdır.