Examples of using "Totally" in a sentence and their turkish translations:
- Sen bütünüyle cahilsin.
- Zırcahilsin.
Kafam tamamen karıştı.
O tamamen beni görmezden geliyor.
Tom bütünüyle kafası karışmış görünüyor.
O tamamen normal.
Tamamen anlıyorum.
O bütünüyle müthiş.
Tamamen faydasız.
Ben bütünüyle sarhoşum.
Tamamen işe yaramazsın.
Bütünüyle aynı fikirdeyim.
Bu bütünüyle yanlış.
Tamamen unuttum.
Tamamen özgürüm.
Tamamen kayboldum.
Tamamen ciddiyim.
Bu tamamen harika.
Bu bütünüyle farklı.
Bu tamamen iyi.
Bu tamamen topal.
Bu tamamen yanlış.
O tamamen sorumsuz.
O tamamen anlaşılabilir.
Bu tamamen yanlış.
O büsbütün uygunsuz.
O bütünüyle adil değil.
Tamamen katılıyorum.
Bu tamamen işe yaradı.
Bu tamamen doğru.
Tamamen kabul ediyorum.
Ben tamamen unuttum.
O tamamen yanlış.
O tamamen normaldir.
O tamamen beceriksiz.
Bu tamamen anlamsız.
O, tamamen yararsız.
Seninle bütünüyle aynı fikirdeyim.
Sen bütünüyle onu dehşete düşürdün.
Ben hâlâ tamamen ikna olmuş değilim.
Tamamen değdi!
Bu, tamamen yanlış.
Tom tamamen heder olmuş.
Bu tamamen yasal geliyor.
O tamamen kontrolünü kaybetti.
Bu tamamen delice.
Tamamen aptal değilim.
Ben tamamen şok oldum.
Bütünüyle hatalıydım.
Sen tamamen suçsuz değilsin.
Tom bütünüyle kafası karışmış görünüyor.
Bu tamamen benim hatam.
O tamamen uygunsuzdu.
Biz tamamen savunmasız olacağız.
Ben onu tamamen anlıyorum.
O bütünüyle farklıydı.
Tamamen kafam karışıktı.
Bu bütünüyle işe yaramaz.
Araban bütünüyle harap olmuş.
Tamamen haklıydın.
Tamamen tükendik.
Benimki tamamen farklı.
O tamamen destansıydı!
O bütünüyle gizliydi.
- Tamamen tesadüftü.
- Bu tamamen rastlantısaldı.
Bütünüyle abartmıyorum.
Tom tamamen yeteneksizdi.
Tamamen gereksizdi.
Bu bütünüyle olağan dışı.
Ben bütünüyle inanıyorum.
Tom bizi tamamen aldattı.
Bu bütünüyle beklenmedikti.
Bu tamamen beklenmediktir.
Bu tamamen beklenmedikti.
Tamamen dışlandım.
Onlar bütünüyle farklı görünüyor.
Bu bütünüyle eşi benzeri görülmemiş.
Bu bütünüyle mantıklı.
Tom bütünüyle cahil.
Tom bütünüyle kontrolünü kaybetmiş.
- Tom'u çoktan unuttum.
- Tom defteri benim için tamamen kapandı.
Tom tamamen çılgın.
Tom tamamen antrenmansız.
Tom bütünüyle mahcup görünüyordu.
Tom o kadar da şaşırmamıştı.
Tom tamamen etkilendi.
O delirdi.
Ben bütünüyle aşırı heyecanlanmıştım.
Ben sana tamamen inanıyorum.
Ben tamamen dürüst davranıyorum.
Tom tamamen sıkılmış görünüyor.
Bu tamamen kabul edilemez.
Tamamen şaşkınlıktan dilim tutuldu.
O tamamen şaşırtıcıydı.
- O tamamen kesin değildir.
- Bu tamamen doğru değil.
Herkes tamamen şok oldu.
Tom tamamen kötümser değildir.
Bu tamamen gönüllüydü.
Tom kulağa tamamen harika geliyor.
Ben tamamen ciddiydim.