Examples of using "Depends" in a sentence and their turkish translations:
- Duruma göre değişir.
- Değişir.
Bu size bağlı.
Bu size bağlı.
O, bağlama bağlıdır.
O sana kalmış.
Her şey paraya bağlı.
Her şey buna bağlıdır.
Her şey ona bağlı.
- Tom, Mary'ye bağlıdır.
- Tom, Mary'ye bel bağlıyor.
Toplumumuz güvene dayanıyor:
Her şey onun cevabına bağlı.
Her şey sizin kararınıza bağlı.
Bu, bağlama bağlıdır.
Japonya dış ticarete bağlıdır.
Başarı sizin çabalarınıza bağlıdır.
Duruma bağlıdır.
Havaya bağlı.
Bazen bu şansa bağlıdır.
Bunun hepsi Tom'a bağlı.
Bu nasıl hissettiğime bağlı.
Bu benim ruh halime bağlı.
Hayatın buna bağlı.
Bu pek çok şeye bağlı.
Şartlara göre değişir.
Başarı çoğunlukla çabaya bağlıdır.
O gerçekten ne zaman olacağına bağlı.
Birkaç değişkene bağlıdır.
Şartlara bağlıdır.
O yalnız Sami'ye bağlı.
Sizin başarınız sizin çabalarınıza bağlıdır.
Kyoto turizm sektörüne bağımlıdır.
Fiyat maliyetlere ve talebe bağlıdır.
O, tamamen havaya bağlıdır.
Bu organizasyon gönüllü katkılara bağlıdır.
Ülke ekonomisi tarıma dayalıdır.
Onun başarısı çabalarına bağlıdır.
Ücret büyüklüğe göre değişir.
O büyük oranda içeriğe bağlı.
Tom, Mary'ye çok fazla bağlıdır.
Bu ne demek istediğine bağlı.
Bizim kaderimiz senin kararlarına bağlıdır.
O halen anne ve babasına bağımlıdır.
Yanıtı onun ruh haline bağlıdır.
Tom, Mary'ye çok fazla bağlıdır.
Emisyonun azaltılması yükselmeyle bağlantılı.
Ve gerçekten de hikâyeye göre değişiyor.
Tamamen nasıl ele aldığına bağlı.
Onun hakkında emin değilim. Duruma göre değişir.
O, her şey için kocasına bağlıdır.
Bu onun ne kadar güçlü olduğuna bağlı.
Japonya petrol için diğer ülkelere bağımlıdır.
Japonya petrolde yabancı ülkelere bağımlıdır.
Erkek kardeşim para için bana bağımlıdır.
Benim ruh halim tamamen havaya bağlıdır.
Sanırım havaya bağlı.
Japonya ham madde açısından ithalata bağımlıdır.
Japonya, petrol için Arap ülkelerine bağımlıdır.
Bu onları nasıl saydığına bağlı.
Çünkü, eğer mutluluğumuz bu duruma bağlıysa--
diğerlerine bağımlı olduğu sonsuz ağın büyüsüne hayranım.
o da bu ilişkinin sadece bana bağlı olmadığı.
Çitanın gece başarısı Ay'a bağlıdır.
Her şey, sınavı geçip geçmemene bağlı.
Geçim giderleri için ailesine bağlıdır.
Karakter yeteneğe değil kişiliğe bağlıdır.
Web sitelerinin popülerliği onların içeriğine bağlıdır.
Gelecek, bize ve neslimize bağlı.
"Bana bir iyilik yapar mısın?" "Duruma göre değişir."
Bu ne kadar paran olduğuna bağlıdır.
Bilmiyorum. Bu fiyata bağlı.
Şimdi Tom anne-babasına çok bağlı.
Suyun yoğunluğu sıcaklığa göre değişir.
Bilmiyorum. Bu benim ruh halime bağlı.
Tom hala para için ailesine bağımlıdır.
Tom, Mary'ye güvenir.
Bizim hayatta kalmamız kısa sürede içme suyu bulmaya bağlıdır.
Birinin bir şeye nasıl baktığı onun durumuna bağlıdır.
Bu, onunla nasıl ilgileneceğine bağlı.
Tedavinin ne kadar süreceği hastaya bağlı.
- Yaptıklarımız Tom'un yaptıklarına bağlı.
- Yaptığımız şey Tom'un ne yaptığına bağlı.
Şu an ebeveynlerine çok bağımlı.
Bu genç sürünün hayatta kalması baş dişi aslana bağlı.
Belli olmaz ama genellikle haftada üç kez.
Tanrı'ya "inanmak"la neyi kastettiğine bağlı.
İşimizin başarısı havaya bağlıdır.
Bu, ilgilenip ilgilenmediğinize bağlıdır.
Ülkenin dış ticareti tamamen bu limana bağlıdır.
O, üniversite ücretleri için ebeveynlerinin eline bakıyor.
Yarın tenis oynayıp oynamayacağımız havaya bağlı.
Gidip gitmeyeceğimiz havaya bağlı.
Bir ülkenin refahı vatandaşlarına bağlı.
Bu işteki başarımız senin gayretine bağlı.