Translation of "Nodded" in Turkish

0.025 sec.

Examples of using "Nodded" in a sentence and their turkish translations:

- Tom nodded affirmatively.
- Tom nodded yes.

Tom başını sallayarak evet dedi.

Tom nodded.

Tom başını salladı.

I nodded.

Kafamı salladım.

Tom nodded again.

Tom yine başını salladı.

Tom nodded curtly.

Tom kısaca başını salladı.

Tom nodded encouragingly.

Tom cesaret verecek şekilde başını salladı.

Tom nodded approval.

Tom onaylamak için başını salladı.

Tom nodded approvingly.

Tom onaylayarak başını salladı.

Tom nodded back.

Tom yine başını salladı.

Tom nodded enthusiastically.

Tom şevkle başını salladı.

Tom nodded faintly.

Tom hafifçe başını salladı.

Tom nodded hesitantly.

Tom tereddütle başını salladı.

Tom nodded immediately.

Tom hemen başını salladı.

Tom nodded knowingly.

Tom bilerek başını salladı.

Tom nodded nervously.

Tom sinirli bir biçimde başını salladı.

Tom nodded OK.

Tom iyiyim diye başını salladı.

Tom nodded once.

Tom bir kez başını salladı.

Tom nodded politely.

Tom kibarca başını salladı.

Tom nodded quickly.

Tom hızla başını salladı.

Tom nodded reluctantly.

Tom isteksizce başını salladı.

Tom nodded silently.

Tom sessizce başını salladı.

Tom nodded slightly.

Tom hafifçe başını salladı.

Tom nodded slowly.

Tom yavaşça başını salladı.

Tom nodded sympathetically.

Tom sempatik şekilde başını salladı.

Tom nodded thoughtfully.

Tom düşünceli şekilde başını salladı.

Tom nodded understandingly.

Tom anlayışla başını salladı.

Tom nodded unenthusiastically.

Tom isteksizce başını salladı.

I nodded encouragingly.

Ben cesaret verecek şekilde başımı salladım.

He nodded encouragingly.

O teşvik edici bir şekilde başını salladı.

She nodded encouragingly.

O, teşvik edici bir şekilde başını salladı.

They nodded silently.

Onlar sessizce başını salladı.

I nodded OK.

- Başımı sallayıp onay verdim.
- Başımla onayladım.

I nodded once.

Bir kez başımı salladım.

I nodded back.

Başımı salladım.

- I must have nodded off.
- I must've nodded off.

Uyuyakalmış olmalıyım.

- Tom nodded.
- Tom shook his head.
- Tom nodded his head.

Tom başını salladı.

Grandfather nodded toward me.

Büyükbaba bana doğru kafasını salladı.

Tom nodded to me.

Tom bana başını salladı.

Tom nodded his approval.

Tom başıyla onayladı.

Tom smiled and nodded.

Tom gülümsedi ve başını salladı.

Tom nodded and left.

Tom başını salladı ve gitti.

Tom nodded in agreement.

Tom başını sallayarak kabul etti.

Tom nodded his head.

Tom başını salladı.

The kids nodded obediently.

Çocuklar itaatkar bir şekilde başını salladı.

Tom nodded his agreement.

Tom sözleşmesini başı ile onayladı.

He nodded to me.

O, bana başını salladı.

I nodded to Tom.

Tom'a kafamı salladım.

I nodded and left.

Başımı salladım ve ayrıldım.

Tom nodded to Mary.

Tom Mary'ye başını salladı.

Her mother nodded and laughed.

Annesi başını sallayarak kıkırdadı.

They nodded to each other.

Onlar birbirlerini selamladılar.

Tom nodded without saying anything.

Tom bir şey söylemeden başı ile onayladı.

Tom nodded slightly to Mary.

Tom Mary'ye hafifçe başını salladı.

Tom nodded with a smile.

Tom bir gülümseme ile başını salladı.

I nodded at Tom again.

Tom'a bir daha kafamı salladım.

- I fell asleep.
- I nodded off.

- Uyuyakaldım.
- Uykuya gittim.

Tom nodded his head in approval.

Tom başıyla onayladı.

Tom nodded his head in thanks.

Tom minnetle başını salladı.

Tom nodded his head and left.

Tom başını salladı ve gitti.

Tom nodded his head in agreement.

Tom başını sallayarak onayladı.

Tom stroked his goatee and nodded.

Tom top sakalını okşadı ve başını salladı.

He nodded to me as he passed.

O, geçerken bana başını salladı.

He nodded in response to my question.

Sorumu yanıtlamak için başını salladı.

My grandfather nodded and smiled at me.

Büyükbabam başını salladı ve gülümsedi.

Tom nodded and headed for the door.

Tom başını salladı ve kapıya yöneldi.

Tom nodded his head a few times.

Tom birkaç kez başını salladı.

I nodded to show that I agreed.

Kabul ettiğimi göstermek için başımı salladım.

Tom and Mary nodded to each other.

Tom ve Mary birbirine kafa salladı.

She nodded in response to my question.

Sorumun cevabını başıyla onayladı.

Tom and I nodded to each other.

Tom ve ben başımızla birbirimizi selamladık.

He nodded when I asked if he understood.

Anlayıp anlamadığını sorduğumda başını salladı.

Tom nodded his head to show his agreement.

Tom uzlaşmasını göstermek için başını salladı.

Tom and Mary nodded to each other politely.

Tom ve Mary birbirlerini kibarca selamladılar.

- Tom nodded silently.
- Tom silently shook his head.

Tom sessizce başını salladı.

Tom whispered something in Mary's ear and she nodded.

Tom Mary'nin kulağına bir şeyler fısıldadı ve o, başını salladı.

Tom nodded as if he understood what Mary was talking about.

Tom Mary'nin bahsettiği şeyi anlamış gibi kafasını salladı.

- Tom nodded off in the cinema.
- Tom fell asleep at the cinema.

Tom sinemada uyuyakaldı.

The clerk nodded, so the woman wrote a check and handed it over.

Katip başını salladı bu yüzden kadın bir çek yazdı ve onu teslim etti.

- Tom nodded off in the cinema.
- Tom fell asleep at the cinema.
- Tom dozed off in the cinema.

Tom sinemada uyukladı.