Translation of "Moved" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Moved" in a sentence and their turkish translations:

- Tom moved off.
- Tom moved away.

Tom taşındı.

Tom moved.

Tom taşındı.

I moved.

Taşındım.

Nothing moved.

Hiç hareket yok.

- They moved in recently.
- They moved here recently.

Onlar buraya geçenlerde taşındılar.

- Tom has moved away.
- Tom has moved out.

Tom taşındı.

I was moved.

Ben taşındım.

Nothing had moved.

Hiçbir şey kımıldamadı.

Tom moved closer.

Tom daha yakına taşındı.

He's moved away.

O uzaklaştırılıyor.

No one moved.

Kimse hareket etmedi.

Tom moved cautiously.

Tom dikkatli bir şekilde taşındı.

Tom moved quickly.

Tom hızlı şekilde hareket etti.

They seem moved.

Onlar taşınmış görünüyorlar.

I've moved out.

Dışarı çıktım.

I just moved.

Henüz taşındım.

I've just moved.

Yeni taşındım.

I'm so moved.

- Gözlerim doldu.
- Çok duygulandım.

Layla moved in.

- Leyla içeri girdi.
- Leyla eve taşındı.

Layla moved away.

Leyla uzaklaştı.

Tom moved away.

Tom uzaklaştı.

Sami moved in.

- Sami içeri girdi.
- Sami eve taşındı.

Sami moved out.

Sami evden taşındı.

Sami moved slow.

Sami yavaş ilerledi.

Sami moved slowly.

Sami yavaşça hareket etti.

Tom has moved.

Tom taşındı.

Nothing has moved.

Hiçbir gelişme yok.

- Tom moved to Boston.
- Tom has moved to Boston.

Tom Boston'a taşındı.

- Tom moved to Australia.
- Tom has moved to Australia.

Tom, Avustralya'ya taşındı.

Then he moved south.

Sonra güneye taşındı.

He slowly moved forward.

O yavaşça ilerledi.

She moved my clothes.

O benim elbiselerimi taşıdı.

I moved last month.

Ben geçen ay taşındım.

I moved here yesterday.

Buraya dün taşındım.

He moved to Tokyo.

Tokyo'ya taşındı.

She slowly moved forward.

O, yavaşça ilerledi.

We just moved in.

Az önce taşındık.

Let's get this moved.

Bunu hareket ettirelim.

- I'm touched.
- I'm moved.

- Ben keçileri kaçırdım.
- Ben çatlağım.

They've all moved away.

Onların hepsi uzaklaştı.

I just moved here.

Ben az önce buraya taşındım.

I just moved in.

Ben az önce eve taşındım.

She moved to Germany.

- O, Almanya'ya taşındı.
- Almanya'ya taşındı.

He moved to Germany.

- O, Almanya'ya taşındı.
- Almanya'ya taşındı.

I'd heard you'd moved.

Taşındığını duydum.

We moved in together.

Biz birlikte taşındık.

He moved to Europe.

O, Avrupa'ya taşındı.

She moved to America.

O Amerika'ya taşındı.

He moved to Canada.

O, Kanada'ya taşındı.

She moved a chair.

O bir sandalye taşıdı.

They moved ahead slowly.

Yavaş yavaş ilerliyorlardı.

We moved last year.

- Biz geçen yıl taşındık.
- Biz geçen sene taşındık.

Asian markets moved up.

Asya piyasaları yükseldi.

Nothing should be moved.

Hiçbir şey taşınmamalı.

She moved to England.

O İngiltere'ye taşındı.

We moved pretty quickly.

Oldukça çabuk hareket ettik.

Tom has just moved.

Tom az önce taşındı.

Tom moved toward Mary.

Tom Mary'ye doğru hareket etti.

I've moved a lot.

Çok hareket ettim.

Tom moved back home.

Tom eve geri taşındı.

Tom moved to Germany.

Tom Almanya'ya taşındı.

Who moved the furniture?

Mobilyayı kim taşıdı?

The footsteps moved closer.

Ayak sesleri daha da yaklaştı.

Tom has moved away.

Tom uzaklaştı.

He moved the furniture.

O mobilyayı taşıdı.

We've all moved on.

Hepimiz yola devam ettik.

I moved back home.

Eve geri taşındım.

I've moved to Boston.

Boston'a taşındım.

Fadil moved to Cairo.

Fadıl, Kahire'ye taşındı.

Layla moved toward Sami.

Leyla, Sami'ye doğru hareket etti.

Sami soon moved in.

Sami kısa süre içinde taşındı.

Sami has moved on.

Sami yola devam etti.

Sami finally moved forward.

Sami nihayet ilerledi.

Sami moved to Egypt.

Sami, Mısır'a taşındı.

Tom moved his cursor.

- Tom imleci hareket ettirdi.
- Tom fareyi hareket ettirdi.
- Tom fareyi oynattı.

I moved to Kabylie.

Kabiliye'ye taşındım.

- Tom moved closer to Mary.
- Tom has moved closer to Mary.

Tom Mary'ye yakın taşındı.

- Tom moved back to Boston.
- Tom has moved back to Boston.
- Tom has just moved back to Boston.

Tom Boston'a geri taşındı.

- He moved back with his parents.
- She moved back with her parents.

Ailesi ile birlikte geri taşındı.

- I heard you moved to Boston.
- I'd heard you'd moved to Boston.

Boston'a taşındığını duydum.

We were moved to tears.

Biz gözyaşlarına boğulduk.

It moved closer and closer.

O gittikçe daha yakına taşındı.

The Smiths moved to Ohio.

Smith ailesi Ohio'ya taşındı.

Her speech moved the audience.

Onun konuşması izleyiciyi tahrik etti.

He moved the table aside.

Masayı bir kenara taşıdı.

The clouds above moved fast.

Yukarıdaki bulutlar hızlı ilerledi.

Tom moved to San Diego.

Tom San Diego'ya taşındı.

Tom moved out last night.

Tom dün gece dışarı çıktı.

She moved close to him.

O ona yakın taşındı.

Tom moved through the crowd.

Tom kalabalığın içinden geçti.