Translation of "Grandfather" in Turkish

Tom's grandfather knew my grandfather.

Tom'un dedesi benim dedemi tanıyordu.

Hello, Grandfather.

Merhaba büyükbaba.

- I'm Tom's grandfather.
- I am Tom's grandfather.

Ben Tom'un büyükbabasıyım.

My grandfather used to work for his grandfather.

Büyükbabam büyükbabası için çalışırdı.

I'm a grandfather.

Ben bir büyükbabayım.

Where's my grandfather?

Dedem nerede?

- I am helping my grandfather.
- I'm helping my grandfather.

Büyükbabama yardım ediyorum.

- He resembles his grandfather.
- He looks like his grandfather.

- Büyükbabasına benziyor.
- Dedesine benziyor.

- My grandfather doesn't drive anymore.
- My grandfather no longer drives.

Büyükbabam artık araba sürmüyor.

- His great-grandfather looked ill.
- His great-grandfather looked sick.

Büyükdedesi hasta görünüyordu.

- I take care of my grandfather.
- I look after my grandfather.
- I'm taking care of my grandfather.

Ben büyükbabamla ilgileniyorum.

Grandfather nodded toward me.

Büyükbaba bana doğru kafasını salladı.

Tom is my grandfather.

Tom benim dedem.

Tom is Mary's grandfather.

Tom, Mary'nin büyükbabasıdır.

This is my grandfather.

Bu benim büyükbabam.

My grandfather loved reading.

Büyükbabam okumayı sevdi.

He adores his grandfather.

Dedesini çok sever.

I am your grandfather.

Ben senin büyükbabanım.

Our grandfather is ill.

Büyükbabamız hasta.

My grandfather raises ducks.

Dedem ördek yetiştirir.

My grandfather is sick.

Benim büyükbabam hasta.

My grandfather was superstitious.

Dedem batıl inançlıydı.

Is he my grandfather?

O benim büyükbabam mı?

He resembles his grandfather.

Büyükbabasına benziyor.

Tom's grandfather couldn't read.

Tom'un dedesi okuyamazdı.

Tom's grandfather was illiterate.

Tom'un dedesi okuma yazma bilmiyordu.

Ali's grandfather traded fabrics.

Ali'nin dedesi bezzazdı.

Ali's grandfather traded watermelons.

Ali'nin dedesi karpuzcuydu.

Ali's grandfather played drums.

Ali'nin dedesi davulcuydu.

Ali's grandfather traded vegetables.

Ali'nin dedesi zerzevatçıydı.

Tom's grandfather and Mary's grandfather fought together in World War II.

Tom'un büyükbabası ve Mary'nin büyükbabası II Dünya Savaşında birlikte dövüştüler.

- My grandfather is very fond of reading.
- My grandfather loves to read.

Dedem okumayı sever.

His grandfather passed away peacefully.

Onun büyükbabası huzur içinde vefat etti.

How old is your grandfather?

Deden kaç yaşında?

My grandfather speaks very slowly.

Büyükbabam çok yavaş konuşur.

My grandfather likes reading books.

Büyükbabam kitap okumayı sever.

My grandfather was a farmer.

Büyükbabam bir çiftçiydi.

Do you remember your grandfather?

Büyükbabanı hatırlıyor musun?

My grandfather died in Korea.

Büyükbabam Kore'de öldü.

Tom looks like his grandfather.

Tom, dedesine benziyor.

I'm named after your grandfather.

Bana senin dedenin adı verilmiş.

I remember your grandfather well.

Dedeni iyi hatırlıyorum.

I've just become a grandfather.

Ben sadece büyükbaba oldum.

Take care of your grandfather.

Büyükbabana göz kulak ol.

My grandfather likes to walk.

Dedem yürümeyi sever.

My grandfather is a carpenter.

Dedem marangoz.

My grandfather comes from Osaka.

Büyükbabam Osaka'lıdır.

My grandfather gets up early.

Dedem erken kalkar.

Tom's grandfather was a slave.

Tom'un dedesi bir köleydi.

You'd make a good grandfather.

İyi bir büyükbaba olurdun.

My grandfather was part Indian.

Benim büyükbabam kısmen Hintliydi.

My grandfather was a miller.

Büyükbabam bir değirmenciydi.

Your grandfather is very charismatic.

- Deden çok hoş biri.
- Deden çok karizmatik.

This is his maternal grandfather.

- Bu onun anne tarafından dedesi.
- Bu onun annesinin babası.

You will be grandfather soon.

Yakında dede olacaksın.

My grandfather was pretty tall.

Dedem oldukça uzundu.

My grandfather loves to read.

Dedem okumayı sever.

My grandfather doesn't drive anymore.

- Dedem araba kullanmıyor artık.
- Dedem artık araç kullanmıyor.

Tom doesn't remember his grandfather.

Tom büyükbabasını hatırlamıyor.

My grandfather is from Osaka.

Büyükbabam Osakalı.

I look after my grandfather.

Dedeme bakıyorum.

My grandfather was a hero.

Büyükbabam bir kahramandı.

My grandfather built this house.

Büyükbabam bu evi inşa etti.

My grandfather is very healthy.

Dedem çok sağlıklı.

He's just like his grandfather.

O tıpatıp büyükbabası gibidir.

Tom still remembers his grandfather.

Tom hâlâ dedesini hatırlar.

My grandfather was a policeman.

Büyükbabam bir polisti.

You look like your grandfather.

Dedene benziyorsun.

Tom is like his grandfather.

Tom büyükbabasına benziyor.

Was your grandfather a soldier?

Deden asker miydi?

Tom's grandfather was a soldier.

Tom'un dedesi askerdi.

Ali's grandfather was an Armenian.

Ali'nin dedesi Ermeni'ymiş.

Ali's grandfather was a Frenchman.

Ali'nin dedesi Fransız'mış.

Ali's grandfather was a cobbler.

Ali'nin dedesi ayakkabı tamircisiydi.

Ali's grandfather was a painter.

Ali'nin dedesi boyacıydı.

Ali's grandfather was a gardener.

Ali'nin dedesi bahçevandı.

Ali's grandfather was a smith.

Ali'nin dedesi demirciydi.

Ali's grandfather was a teacher.

Ali'nin dedesi hocaydı.

Ali's grandfather made muslim amulets.

Ali'nin dedesi muskacıydı.

Ali's grandfather was a preacher.

Ali'nin dedesi vaizdi.

Ali's grandfather was a healer.

Ali'nin dedesi şifacıydı.

How is your grandfather doing?

Deden ne yapıyor?

Tom is a grandfather now.

Tom artık bir büyükbaba.

- His grandfather died of cancer last year.
- Her grandfather died of cancer last year.

Dedesi geçen yıl kanserden öldü.

If a grandfather died or inherited

yahu bir dedem ölse de miras kalsa

She was educated by her grandfather.

Büyükbabası tarafından eğitildi.

He was named after his grandfather.

- Ona dedesinin adı verildi.
- Adını dedesinden almış.

How old might his grandfather be?

Onun büyükbabası kaç yaşında olabilir?

My grandfather died five years ago.

Büyükbabam beş yıl önce öldü.

The girl reads with her grandfather.

Kız büyükbabasıyla okuyor.

His grandfather always supported his ideas.

Onun dedesi her zaman onu fikirlerini destekledi.

Grandfather is napping on the sofa.

Büyükbaba kanepede uyukluyor.

My grandfather has snowy white hair.

Büyükbabamın kar beyazı saçı var.

My grandfather takes medicine every day.

Dedem her gün ilaç alır.