Examples of using "Splendid" in a sentence and their turkish translations:
Müthiş!
Ne müthiş bir akşam yemeği!
Ne müthiş bir şehir!
Konuşmanız müthişti.
Ne müthiş ev bunlar!
Görüş, açıklamanın ötesinde görkemli oldu.
Bu dünya müthiş mi?
- Muhteşem bir fikrim var.
- Müthiş bir fikrim var.
- Tom'un muhteşem bir fikri vardı.
- Tom'un müthiş bir fikri vardı.
Manzara gerçekten muhteşem.
Müthiş bir fikrim var.
Muhteşem bir performanstı.
Mis gibi kahvaltı hazırladım.
Oyuncu muhteşem bir dönüş yaptı.
Kısacası, parti müthişti.
Balkonun muhteşem bir manzarası var.
Muhteşem bir kıyafet giyiyordu.
- John'un aklına müthiş bir fikir geldi.
- John'un aklına muhteşem bir fikir geldi.
O akşam muhteşem bir akşam yemeği yedik.
Çoğu kadın muhteşem bir düğün hayal eder.
O kalıntılar bir zamanlar görkemli bir saraydı.
Kral muhteşem mekanıyla ünlüydü.
- Onun bu kadar muhteşem bir araba sürdüğünü hayal edebiliyor musun?
- Onun bu kadar muhteşem bir araba sürdüğünü hayal edebiliyor musunuz?
Güneş tüm muhteşem güzelliğiyle parlıyordu.
Soğuk ve kuru, parlak güneş, ne güzel kış havası!
O güzel bir ev.
Tiyatronun yeni yapısı çok görkemli görünüyor.
- Muhteşem bir iş yaptın.
- Sana kocaman bir aferin.
Şehrin merkezinde muhteşem bir park var.
Bu futbol maçı enerji dolu ve görkemli yarışmadır.
Anne uzun bir nefes çekerek "Ne muhteşem bir gün!" dedi.
Biz oraya gidebilsek muhteşem olurdu, değil mi?
Tom harika bir iş yaptı.
Bu muhteşem bir fikir.