Translation of "Side" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Side" in a sentence and their turkish translations:

They sat side by side.

Onlar yan yana oturdular.

They walked side by side.

Onlar yan yana yürüdüler.

They walked side-by-side.

Onlar yan yana yürüdü.

We walked along side by side.

Biz yan yana yürüdük.

If we put them side by side,

Yan yana koyduğumuzda parlak sarı rengin

Actually they fall side by side again

aslında gene yan yana düşüyorlar ya

The old couple sat side by side.

- Yaşlı çift yan yana oturdu.
- Yaşlı çift yan yana oturuyordu.

The two houses stand side by side.

İki ev yan yana durur.

She worked side by side with men.

Erkeklerle yan yana çalıştı.

They happened to walk side by side.

Tesadüfen yan yana yürüdüler.

All the soldiers stood side by side.

Bütün askerler yan yana durdu.

Tom and Mary walked side by side.

Tom ve Mary yan yana yürüdü.

Tom and Mary sat side by side.

Tom ve Mary yan yana oturdular.

Tom and Mary worked side by side.

Tom ve Mary yan yana çalıştı.

The girls were sitting side by side.

Kızlar yan yana oturuyorlardı.

Tom and I sat side by side.

Tom ve ben yan yana oturduk.

They walked along the street side by side.

Onlar cadde boyunca yan yana yürüdü.

Tom and Mary are sitting side by side.

Tom ve Mary yan yana oturuyorlar.

Tom and Mary were walking side by side.

Tom ve Mary yan yana yürüyordu.

Tom and Mary were seated side by side.

Tom ve Mary yan yana oturmuş.

Tom and Mary were sitting side by side.

Tom ve Mary yan yana oturuyordu.

Which side won?

Hangi taraf kazandı?

They put this epic side by side with terrorism

işte bu destanımızı terörle yan yana koydular

- Time is on my side.
- Time's on my side.

Zaman benden yana.

- Time is on our side.
- Time's on our side.

Zaman bizim tarafımızda.

- I'm on your side.
- I am on your side.

Ben sizin tarafınızdayım.

Tom has a good side and an evil side.

Tom'un bir iyi yanı ve bir de kötü yanı var.

- Whose side are you?
- Which side are you on?

Hangi taraftasın?

- He is at her side.
- He's at her side.

O onun tarafında.

Sami and Farid worked side by side as technicians.

Sami ve Ferit teknisyen olarak yan yana çalıştılar.

He has a good side and an evil side.

Bir iyi bir de kötü yanı var.

So here, we're looking at two universes, side by side.

Burada, yan yana duran iki evrene bakıyoruz.

- Whose side are you on?
- Which side are you on?

Kimin tarafındasın?

- Law is on my side.
- The law's on my side.

Yasa benim tarafımda.

Tom and Mary walked down the hall, side by side.

Tom ve Mary yan yana holden aşağıya doğru yürüdü.

Tom and Mary sat side by side on the sofa.

Tom ve Mary kanepede yan yana oturdular.

Which side is batting?

Hangi taraf vuruyor?

We're on your side.

- Senin tarafındayız.
- Sizin tarafınızdayız.
- Biz sizin yanınızdayız.

I'm on Tom's side.

Ben Tom'un tarafındayım.

I'm by your side.

Senin tarafındayım.

Step to the side.

Yan adım.

They're on our side.

Onlar bizim tarafımızda.

He's on our side.

O bizim tarafımızda.

I'm on your side.

Ben sizin tarafınızdayım.

What's the side effect?

Yan etkisi nedir?

Which side is winning?

Hangi taraf kazanıyor?

Here, look at this poem and the original side by side.

Burada, bu şiire ve orijinaline yan yana bakın.

Now you sit side-by-side in a bomb-proof truck.

Bugün ise bomba korumalı bir kamyonette bombayla yan yana duruyorsunuz.

Have a chance to work side by side with young professionals,

yan yana çalışma imkânı ediniyorlar,

- This medicine has no side effects.
- This medicine does not have side effects.
- This medicine doesn't have side effects.

Bu ilacın yan etkileri yok.

Did not say how to put it side by side with terrorism

terörle nasıl yan yana konulur demedi

"Why are you always taking Mary's side?" "I'm not taking anyone's side."

"Neden hep Mary'nin tarafını tutuyorsun?" "Ben kimsenin tarafını tutmuyorum."

I opened the door and saw two boys standing side by side.

Kapıyı açtım ve yan yana duran iki erkek çocuk gördüm.

And change, the other side.

Ve evet değiştirin diğer taraf.

Jump to the other side.

diğer tarafa atlayın.

Just saying, nice side benefit.

Benden söylemesi, bu iyi bir yan etki.

I'll be by your side,

Seninle olacağım

I sleep on my side.

Yan tarafımda yatarım.

I'm not on anybody's side.

Ben kimsenin tarafında değilim.

She has a mysterious side.

Onun gizemli bir tarafı var.

Neither side is without blame.

İki taraf da suçsuz değil.

Whose side are you on?

Kimin tarafındasın?

You're on the wrong side.

Sen yanlış taraftasın.

Look on the bright side.

Parlak tarafa bak.

Isn't Tom on your side?

Tom senin yanında değil mi?

I'm not taking anyone's side.

Kimsenin tarafını tutmuyorum.

I'm on your side, Tom.

Ben senin tarafındayım, Tom.

I'll be at your side.

- Senin tarafında olacağım.
- Sizin tarafınızda olacağım.

I'm completely on your side.

Ben tamamen senin yanındayım.

Tom stepped to one side.

Tom yana çekildi.

I sat by his side.

Ben onun yanında oturdum.

Dan is on Linda's side.

Dan, Linda'nın tarafında.

Luck's on my side today.

Bugün şans benden yana.

We're on the same side.

Aynı taraftayız.

Lie on your right side.

Sağ tarafınıza yatın.

Neither side would give up.

Hiçbir taraf vazgeçmedi.

Whose side is Tom on?

Tom kimin tarafında?

Luck was on our side.

Şans bizden yanaydı.

Tom is on our side.

Tom bizim tarafımızda.

Welcome to the other side.

Diğer tarafa hoş geldiniz.

Hey, I'm on your side.

Hey, ben senin tarafındayım.

Victory is on our side.

Zafer bizim tarafımızda.

I'm not on Tom's side.

Ben Tom'un tarafında değilim.

Time is on their side.

Zaman onların lehine.

Tom is on Mary's side.

Tom, Mary'nin tarafında.

Will there be side effects?

Yan etkiler olacak mı?

There were no side effects.

Hiçbir yan etki yoktu.