Examples of using "Settlement" in a sentence and their turkish translations:
Tom yerleşimden tam olarak mutlu değildi.
Göbekli Tepe tapınakları ile beraber bir yerleşim yeri değildi;
Bu yerleşimin kaç yıldır var olduğunu bilmiyorum.
Biz erken bir iflas bilançosu bekliyoruz.
Büyük bir yerleşimin alıcısıydım.
İki ülke kriz için bir anlaşma görüşecekler.
İki ülke bu ihtilaf üzerine politik bir anlaşmaya vardı.
Sami en yakın yerleşim yerine 600 yüz millik bir yolculuğa başladı.
Kabile şehrini yakıp yıktılar ve bütün kışlık levazımlara el koydular.
Akrotiri, volkanik kül altına gömülmüş bir Bronz çağı yerleşimidir.
Kanada adı "köy" veya "yerleşim" anlamına gelen Iroquoian dilindeki "kanata" sözcüğünden gelir.