Examples of using "Large" in a sentence and their turkish translations:
geçebileceğimi söylüyor.
Gerçekten büyük.
çok büyüktür.
Büyük patates kızartması, lütfen.
Büyük mü yoksa küçük mü?
- O çok büyük.
- Bu çok büyük.
O oldukça büyük.
Büyük, değil mi?
Büyük bir süpermarket vardır.
O, büyük bir konağa sahiptir.
Onun büyük mavi gözleri var.
Mürettabat büyüktür.
Yeterince büyük mü?
Onlar büyük arabaları seviyorlardı.
Jüpiter çok büyüktür.
- O ne kadar büyük?
- Ne kadar büyük?
Onun ailesi büyüktür.
Bizim mağazamız büyüktür.
Bizim bahçemiz büyüktür.
Onun geniş göğüsleri vardır.
- Tom büyük kızartmalar sipariş etti.
- Tom büyük boy patates kızartması sipariş etti.
İştahım büyüktü.
Büyük bir kalabalık katıldı.
Ne de büyük bir şehir!
O büyük bir miktar.
Tom oldukça iri.
Onlar ne kadar büyüktü?
Onlar ne kadar büyük?
O ne kadar büyüktü?
Pelikanların büyük gagaları vardır.
Gergedanlar büyük hayvanlardır.
- Amerika çok büyük.
- Amerika çok geniştir.
İki büyük viski lütfen.
İki büyük kahve, lütfen.
Alaska ne kadar büyük?
Geniş alanlar ormansızlaştı.
Hangi hayvan büyük?
Bu büyük bir paket.
Bu kasaba büyük değil.
Evim büyük değil.
Tom'un evi büyüktür.
Tom'un elleri büyüktür.
Portal büyük.
Eviniz geniş mi?
Ailem çok büyük değildir.
Tom'un büyük bir ailesi var.
Bu oda çok büyük değil.
Bu ev çok büyük değil.
Bu oda çok büyük değil.
Benim ailem o kadar büyük değildir.
Bu oda çok geniş değil.
bazı türlerin kanatları da büyüktür
O büyük bir dinleyiciye hitap etti.
- Bay White'ın avlusu büyüktür.
- Bay White'ın bahçesi geniştir.
Seyirci ne kadar büyük?
- Onun ailesi çok geniş.
- Onun ailesi çok büyük.
- Geniş bir ailesi var.
Onların büyük bir evi var.
Lapa lapa kar yağdı.
- Onun ailesi çok geniştir.
- Onun ailesi çok büyük.
Seyirci çok kalabalıktı.
Bay White'ın avlusu büyüktür.
O büyük bir servet biriktirdi.
O çağlayanlar etkileyici bir şekilde büyüktür.
Tom büyük bir kuş gördü.
Onun büyük mavi gözleri var.
Ben büyük bir bina inşa edeceğim.
Büyük bir alabalık yakaladı.
Bu oda çok büyük.
Grup çok büyüktü.
İlgili büyük bir risk var.
Bu elbiseler çok büyük.
O büyük bir mülke sahip.
Benim iştahım özellikle büyük.
Onun büyük mavi gözleri var.
Tom'un odası çok büyük değil.
Tom büyük bir servet biriktirdi.
Benim kaşığım çok büyük.
Tom büyük bir kare çizdi.
Orada büyük bir bina duruyor.
Bizim büyük bir seyircimiz vardı.
Biz büyük bir paket aldık.
Onun burnu aşırı derecede büyük.
Brezilya büyük bir ülkedir.
Tom'un büyük bir bıyığı var.
Tom birkaç büyük alabalık yakaladı.
Mary büyük bir şapka giydi.
Onlar büyük bir pizza sipariş ettiler.
Kalın bağırsak suyu emer.
Onların geniş bir bahçesi var.
Tom'un ailesi çok büyük değil.
Köpeğimin büyük patileri var.
Bazı sayılar çok büyüktür.
Bu çok büyük bir özellik.