Examples of using "Negotiate" in a sentence and their turkish translations:
Tartışalım.
Onlar müzakerede bulunacaklar.
Ben görüşmem.
Tom müzakere etmedi.
Müzakere yapmayız.
Tom müzakere etmeyecek.
Ben görüşmeyeceğim.
Ben görüşmek istiyorum.
Biz görüşmek istiyoruz.
Müzakere edilecek hiçbir şey yok.
Biz görüşmek için istekliyiz.
Görüşmek için hazırım.
Tom görüşmek istemiyor.
Biz teröristlerle görüşmeyiz.
Tom görüşmek için istekli.
Teröristlerle görüşemezsin.
Görüşmek için mi buradasın?
Maden sahipleri görüşmeyi reddetti.
Komutan müzakere etmeyi reddetti.
Aşırı kişiler müzakere etmeyi reddettiler.
İngilizler barış antlaşmalarını yürütmek için orada bulunuyorlardı ve
Dan fiyat için pazarlık bile etmedi.
Barış antlaşması görüşmesi yapacaklardı.
Onlarla müzakere yapması için onu atadık.
Barış anlaşması görüşme girişimleri başarısız oldu.
Meksika hükümeti görüşmeyi reddetti.
Tom müzakere etmeye istekli görünüyor.
O sonra bankası ile görüşmeye devam etti.
- Sorun, Tom'un görüşmeye tamamen gönülsüz olması.
- Problem, Tom'un müzakereye tamamen isteksiz olması.
Bazı Hint liderler görüşmeyi reddetti.
Onun işi yabancı alıcılarla görüşmek.
Pazarlık güçleri kadar ödeniyor
İki ülke kriz için bir anlaşma görüşecekler.
Bir sonraki adım barış anlaşmasının koşullarını görüşmekti.
Şehirde başarılı olmak için... ...hayvanların caddelerde dolaşmayı öğrenmesi gerekir.
Bunun anlamı giriş müzakerelerinde en güçlü pozisyondaydılar.
Ama Alexander barış anlaşması yapmayı reddedince Fransız ordusu