Examples of using "Saves" in a sentence and their turkish translations:
Kim bir hayatı kurtarırsa tüm dünyayı kurtarır.
ve de ekonomik oluyor.
Hayat kurtaran tüm dünyayı kurtarır.
O kazandığını biriktirir.
Bir şeyin sadece zaman kazandırması
Alt üst yaşanan bir hayat, daha fazla enerji saklıyor.
Tom kazandığının %80'i tasarruf eder.
Bu otoyol bize çok zaman kazandırır.
O, kötü gün için hiç tasarruf yapmaz.
Bu bilgisayar bize bir sürü iş kazandırır.
- Bu makine emekten tasarruf etmemizi sağlıyor.
- Bu makine bize bir sürü iş gücü kazandırır.
Bu bilgisayar bir sürü zaman kazandırır.
Tom kazandığının yaklaşık %30'unu tasarruf eder.
"Bugünün işini yarına bırakma" bir atasözüdür.
Babam her hafta ücretlerinin bir kısmını biriktirir.
Tom Mary'nin kaydetme dosyalarını sildi.
O kıt kanaat geçiniyor ve asla bir kuruş biriktirmiyor.
Sorunu büyümeden halletmeyi zaman içerisinde öğreneceksiniz.
Tom penilerini biriktirir ve onları büyük bir kavanoza koyar.
Adam zar zor geçiniyor ve asla bir kuruş bile tasarruf etmiyor.
Her hafta, Bayan Tanaka kötü gün için biraz para tasarruf eder.
Her geri dönüşümlü alüminyum bir TV'yi üç saat çalıştırmak için gerekli enerjiyi kazandırabilir.
Hiçbir şey bizi ölümden kurtarmazsa, en azından aşk bizi ölümden kurtarsın.
Kataloglardan sipariş verme evden ayrılmanızı gerektirmeden size zaman para kazandırır.
Eğer kütüphaneden bir kitap alabilirsem beni bir kitapçıdan satın alma gereğinden kurtarır.
Eğer kütüphaneden bir kitap ödünç alabilirsem beni onu kitapçıda almak zorunda olmaktan kurtarır.
Bugünün işini yarına bırakma.