Examples of using "Earns" in a sentence and their turkish translations:
Maaşımın iki katını kazanıyor.
Tom benim maaşımın iki katını kazanıyor.
Tom çok para kazanıyor.
O, hayatını kazanıyor.
Güzel bir maaş alıyor.
O, oldukça çok kazanır.
Tom yılda 300.000 dolar kazanır.
O kazandığını biriktirir.
Tom maaşımın iki katını kazanıyor.
O, maaşımın iki katını kazanır.
Tom yılda yaklaşık 300 bin dolar kazanıyor.
Tom iyi geçiniyor.
O, öğreterek yaşamını kazanır.
O, geçimini öğretmenlik yaparak kazanır.
O, ayda 300,000 yen kazanır.
O, günde 20 dolar kazanır.
Kocam bir yılda 100,000 dolar kazanır.
O harcadığından daha fazla para kazanıyor.
O yazarak hayatını kazanır.
O çok para kazanıyor.
O, günde 30 dolar kazanıyor.
Yetenekli bir tamirci makul ücretler kazanır.
Fadıl altı rakamlı bir maaş alıyor.
Tom günde yaklaşık 300 dolar kazanıyor.
Sami altı rakamlı bir maaş alıyor.
Tom benden üç kat fazla kazanıyor.
Tom benim iki katım kadar çok kazanır.
- Tom Mary'nin iki katı kadar çok kazanır.
- Tom, Mary'nin kazandığının iki katı kadar çok kazanır.
Hayatını İngilizce dersi vererek kazanıyor.
Tom benim kazandığımın üç katı kazanır.
Tom Mary'nin iki katı kadar çok kazanır.
O, bir yazar olarak hayatını kazanıyor.
Tom benden üç kat daha fazla kazanıyor.
O benden üç kat daha fazla kazanır.
- Tom ekmeğini gitar çalarak kazanıyor.
- Tom geçimini gitar çalarak sağlıyor.
O, haftada en az 1.000 dolar kazanır.
Tom benim kazandığımın üç katı fazla kazanır.
En fazla, haftada 50 dolar kazanır.
Bir bale dansçısı olarak hayatını kazanır.
O, bir ayda yarım milyon yen kazanmaktadır.
- O benden üç kat daha fazla kazanır.
- Benim kazandığımın üç katı kadar çok kazanır.
Piyano çalarak geçimini sağlar.
O, tablolarını satarak geçimini sağlıyor.
Sally, piyano dersleri vererek geçimini sağlıyor.
O benim kazandığımdan üç kat daha fazla kazanır.
O bir otel görevlisi olarak yaşamını kazanır.
O, kazandığı kadar çok para harcar.
Keman çalarak hayatını kazanır.
Tom kazandığının %80'i tasarruf eder.
O, harcayabileceğinden daha çok para kazanıyor.
O, bir haftada ortalama 10 pound kazanır.
Tom sokak müzisyeni olarak hayatını kazanıyor.
Bir haftada ortalama 10 pound kazanıyor.
Tom geçinmek için güçlükle yeterince kazanıyor.
Tom kesinlikle Mary'nin kazandığından daha çok para kazanır.
Tom kazandığının yaklaşık %30'unu tasarruf eder.
Tom günde yaklaşık üç yüz dolar kazanır.
Kocasının kazandığının yarısı kadar çok para kazanır.
En fazla, haftada 50 dolar kazanır.
Tom yarı zamanlı çalışarak yaklaşık ayda 300 dolar kazanır.
O, benim kazandığımın üç katı kadar çok kazanıyor.
Mike günde en az üç yüz dolar kazanır.
O işle, o ayda 500 doların üzerinde kazanmaktadır.
O işten, ayda 500 doların üzerinde kazanmaktadır.
O işte, ayda 500 doların üzerinde kazanıyor.
Tom sadece Mary'nin kazandığının yarısı kadar çok para kazanır.
Bizim için çalışan herkes asgari ücretten daha fazla kazanır.
Erkek kardeşim babamın kazandığının yarısı kadar daha az para kazanıyor.
O iyi bir maaş alır.
Mary çok para kazanır ve göz alıcı bir yaşam tarzına sahiptir.
- O, maaşımın iki katını kazanır.
- O, maaşımın iki katını kazanıyor.
Jack'in sorunu eşinin onun kazandığından daha fazla harcamasıdır.
Tom parayı kazanır ama karısı Mary tarafından yönetilir.
O, o işte ayda beş yüz dolardan daha fazla kazanır.
Yılda kazandığı parayı balyalayabilmek için kullandığı bant
Tom benim bir haftada kazandığımdan bir saatte daha fazla para kazanıyor.
Marcel çok sıkı çalışsa da yılda yalnızca 30.000 Kanada doları kazanıyor.
Tom iyi maaş alıyor.
Biz şirket içinde benzer işler yapıyoruz ama o benim kazandığımdan daha fazla kazanıyor.
Tom saatte üç yüz dolar kazanır.
O çok para kazanıyor.
- Tom çok para kazanır.
- Tom çok para kazanıyor.
Tom saatte otuz dolar kazanmaktadır.
Tom büyük para kazanıyor.
"Mary benim kazandığımın on katını kazanır," Tom şikayet etti ve hâlâ ev giderlerinin yarısını ödememi bekliyor.