Translation of "Rights" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Rights" in a sentence and their turkish translations:

Women's rights are human rights.

Kadın hakları, insan haklarıdır.

Rights haven!

cenneti olacak anlamına gelmiyor.

Human rights don't even care about women's rights

insan hakları kadın hakları umurunda bile değil

All rights reserved.

Her hakkı saklıdır.

No rights reserved.

Hiçbir hakkı saklı değildir.

I have rights.

Haklarım var.

Know your rights.

Haklarını bil.

Weeping system women's rights

ağalık sistemi kadın hakları

For their civil rights.

sivil hakları için savaşıyorlardı .

You know your rights.

Haklarını biliyorsun.

I know my rights.

Haklarımı biliyorum.

What are their rights?

Onların hakları nelerdir?

Children have rights, too.

Çocukların da hakları var.

Tom waived his rights.

Tom haklarından feragat etti.

I have certain rights.

Belirli haklarım var.

Tom knows his rights.

Tom kendi haklarını biliyor.

We know our rights.

Haklarımızı biliyoruz.

Bush respects human rights.

Bush insan haklarına saygı duyar.

You're within your rights.

Buna hakkınız var.

I exercise my rights.

Haklarımı kullanıyorum.

Every client has rights.

Her müşterinin hakları vardır.

Human rights are universal.

İnsan hakları evrenseldir.

They have rights, too.

Onların da hakları var.

They had no rights.

- Onların hiçbir hakkı yoktu.
- Onların hakları yoktu.

Tom's rights were violated.

Tom'un hakları ihlal edildi.

Women deserve equal rights.

Kadınlar eşit hakları hak ediyor.

My rights were violated.

Haklarım ihlal edildi.

They know their rights.

- Haklarını biliyorlar.
- Onlar kendilerinin haklarını biliyorlar.

Human rights? Send human rights to hell, where they belong. That's what the neocons think about human rights.

İnsan hakları mı? İnsan haklarını cehenneme gönderin, ait oldukları yere. Neokonların insan hakları hakkında düşündükleri şey budur.

All men have equal rights.

Bütün insanların eşit hakları vardır.

Mary is defending human rights.

Mary insan haklarını savunuyor.

Let's not forget human rights.

İnsan haklarını unutmayalım.

You're violating my civil rights.

Vatandaşlık haklarımı ihlal ediyorsun.

They should respect our rights.

Onlar bizim haklarımıza saygı göstermeliler.

Don't I have any rights?

Benim hiçbir hakkım yok mu?

I know my legal rights.

Yasal haklarımı biliyorum.

I'm sure of my rights.

Ben haklarımdan eminim.

No individual's rights were violated.

Hiçbir bireyin hakları ihlal edilmedi.

This a human rights violation.

Bu bir insan hakları ihlalidir.

We're working on women's rights.

Kadın hakları üzerinde çalışıyoruz.

Tom was read his rights.

Tom'a hakları okundu.

The rights of the individual are the most important rights in a free society.

Bireyin hakları özgür bir toplumda en önemli haklardır.

So drawing attention to black rights.

podyumda sessizce yumruklarını kaldırdı.

For immigrants' rights, for the environment,

göçmenlerin haklarını, çevreyi,

Restricting the rights of that part

o kısmın haklarını kısıtlıyor

The policeman read Tom his rights.

Polis Tom'a haklarını okudu.

She advocated equal rights for women.

Kadınlar için eşit hakları savundu.

An individual has rights and responsibilities.

Bir bireyin hakları ve sorumlulukları vardır.

Criminals are deprived of social rights.

Suçlular sosyal haklardan mahrum edilirler.

Tom is a human rights activist.

Tom bir insan hakları aktivisti.

African Americans demonstrated for civil rights.

Afrikalı Amerikalılar sivil haklar için gösteri yaptılar.

I don't care about civil rights.

İnsan hakları umurumda değil.

Our rights are not being considered.

Haklarımız dikkate alınmıyor.

Every citizen has rights and duties.

Her vatandaşın hakları ve görevleri vardır.

Tom is a human rights lawyer.

Tom bir insan hakları avukatıdır.

Algeria does not respect human rights.

Cezayir insan haklarına saygı göstermiyor.

The rights of every man are diminished when the rights of one man are threatened.

Bir insanın haklarının tehdit edildiğinde, her insanın hakları azaltılır.

- We must fight to preserve our civil rights.
- We must fight to safeguard our civil rights.

Medeni haklarımızı korumak için mücadele etmeliyiz.

We must advance human rights for all.

Herkes için insan haklarını geliştirmeliyiz.

It greatly protected and improved women's rights

Kadınların haklarını büyük ölçüde koruyup, geliştirmiştir

To give women rights, to give freedom,

Kadınlara hak vermekten, özgürlüğünü vermekten,

He was deprived of his civil rights.

O, medeni haklarından mahrum edildi.

We have exclusive rights to Tom's invention.

Tom'un buluşu için özel haklara sahibiz.

We must stand up for our rights.

Biz haklarımızı savunmalıyız.

However, in China, they don't use a word for "human rights," but instead express it as "fundamental rights".

Bununla birlikte, Çin'de, onlar "insan hakları" için bir kelime kullanmıyor fakat bunun yerine onu "temel haklar" olarak ifade ediyorlar.

We've had black people fight for their rights;

Hakları için mücadele eden siyahi insanlar vardı;

I was supportive of the Equal Rights Amendment.

Eşit Haklar Tasarısı destekçisiydim.

A person who stands up for reproductive rights,

en temel insan haklarını,

It's going to take the civil rights litigators,

İnsan hakları savunucuları,

Companies and became a pioneer in social Rights.

sosyal haklar konusunda da öncü oldu.

We have to stand up for minority rights.

Azınlık haklarını korumalıyız.

We must always stand up for our rights.

Her zaman haklarımız için ayağa kalkmalıyız.

In a democracy, all citizens have equal rights.

Bir demokraside bütün vatandaşların eşit hakları vardır.

No one can deprive of your human rights.

Kimse seni insan haklarından mahrum edemez.

The government deprived him of all his rights.

Hükümet onu bütün haklarından mahrum etti.

Rights are not given, they are fought for.

Hak verilmez, alınır.

I don't agree with violation of human rights.

İnsan hakları ihlaline katılmıyorum.

America has strict laws to protect human rights.

Amerika'da insan haklarını korumak için katı yasalar vardır.

The Bill of Rights amended the U.S. Constitution.

İnsan hakları beyannamesi ABD Anayasasını değiştirdi.

All people are born with the same rights.

Bütün insanlar aynı haklarla doğarlar.

Did you advise the suspect of his rights?

Onun hakları ile ilgili tanığa bilgi verdin mi?

Everyone has a right to have no rights.

Herkes hiçbir hakkının olmaması hakkına sahiptir.

We had a brief discussion about human rights.

Biz insan hakları konusunda kısa bir tartışma yaptık.

Marriage is a type of human rights violation.

Evlilik bir tür insan hakları ihlalidir.

It is actually the biggest advocate of women's rights

Kadın haklarının en büyük savunucusudur aslında

Human Rights in Saudi Arabia are merely an illusion.

Suudi Arabistan'da sadece bir hayal.

This law will rob us of our basic rights.

Bu kanun bizi temel haklarımızdan yoksun bırakacaktır.

Needless to say, fundamental human rights should be respected.

Söylemeye gerek yok, temel insan haklarına saygı gösterilmelidir.

The police handcuffed Tom and read him his rights.

Polis Tom'u kelepçeledi ve ona haklarını okudu.

She did not give up any of her rights.

Haklarından hiç vazgeçmedi.

A scholar made an excellent speech about human rights.

Bir bilim adamı, insan hakları hakkında harika bir konuşma yaptı.

I'm not trying to deprive you of your rights.

Seni haklarından mahrum etmeye çalışmıyorum.

The first of human rights is to shut up!!!

İnsan haklarının birincisi susmaktır.

Human rights is the soul of our foreign policy.

İnsan hakları, dış politikamızın ruhudur.

America did not invent human rights. In a very real sense, it is the other way round. Human rights invented America.

Amerika insan haklarını icat etmedi. Gerçek anlamda, tam tersidir. İnsan hakları Amerika'yı icat etti.

- We need a clear definition of the concept of human rights.
- We need a clear definition for the concept of human rights.

İnsan hakları kavramının açık bir tanımına ihtiyacımız var.

Our parents were the products of the Civil Rights era,

Ailelerimiz, Vatandaşlık Hakları Hareketi

Should be subject to the same rights, the same protections

kesinlikle ülkemizdeki diğer insanlarla