Examples of using "Rested" in a sentence and their turkish translations:
Ben dinlendim.
Tom dinlenmiş.
Ben iyi dinlenmişim.
Sonunda dinlenmiş hissediyorum.
Tom evde dinlendi.
Tom iyi dinlenmiş görünüyor.
İngiliz askerleri dinlendi.
Tom iyi dinlenmiş.
Evde dinlendim.
İyi dinlenmiş görünüyorsun.
Ben artık tamamen dinlendim.
O bir süre dinlendi.
Biz bir süre dinlendik.
Umarım iyi dinlenmişsindir.
Tom rahatlamış ve dinlenmiş görünüyor.
Tom gevşemiş ve dinlenmiş görünüyordu.
Neden kendimi dinlenmiş hissetmiyorum?
Tom bir süre dinlendi.
Bazı taşların üstünde dinlendik.
O, dinlendi ve daha güçlü oldu.
Tom bir an için dinlendi.
Gözleri kızda kaldı.
O, ellerini kucağına koydu.
Biz orada bir saat dinlendik.
Biz orada bir hafta boyunca dinlendik.
Daha otuz dakika önce dinlenmiştik.
Bu sabah oldukça dinlenmiş hissediyorum.
Büyük bir ağacın altında dinlendim.
Nancy dirseklerini dizlerinde dinlendirdi.
Tom dinlendi.
Tom omzuma elini koydu.
Tom çenesini ellerinin arasına aldı.
Elini omzuma koydu.
Hillary merdiveni duvara dayadı.
O başını onun omzuna dayadı.
Mary başını Tom'un omuzuna yasladı.
Başını annesinin omuzunda dinlendirdi.
Bir bitkinin gölgesinde dinlendim.
Bir ağacın gölgesinde dinlendim.
Uyandığımda dinlenmiş ve canlanmış hissettim.
Biraz dinlendikten sonra dışarı çıkacağım.
İyi dinlenmiş ve karnı tok Kartacalılar muharebe meydanına hazırlar.
Tom dinlenmiş hissettiğini ve tekrar yürüyüşe hazır olduğunu söyledi.
On altı kilometre yürüyüp, on dakika dinlenip, tekrar yürüdüler.
Mary dizlerini göğsüne çekti ve çenesini onlara dayadı.
40 km kadar kuzeyde Hanno nehri geçti ve askerlerini bir gün dinlendirdi.
3) Ve ordusu dinlenir dinlenmez, Galyalı birliklerin bağlılığını güvence altına almak.
Gemi yedinci ayın on yedinci günü Ararat Dağları'na oturdu.
Yedinci günü kutsadı. Onu kutsal bir gün olarak ayırdı. Çünkü Tanrı o gün yaptığı, yarattığı bütün işi bitirip dinlendi.
Tanrı yapmakta olduğu işi yedinci gün bitirdi. O gün işi bırakıp dinlendi.