Translation of "British" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "British" in a sentence and their turkish translations:

- I am British.
- I'm British.

Ben İngilizim.

British capital.

Londra'da

- That's a British accent.
- It's a British accent.

O bir İngiliz aksanı.

He is British.

O İngiliz.

I am British.

Ben Britanyalıyım.

"Is your wife British?" "She isn't British, she's Scottish."

Sizin hanım Britanyalı mı? ''O Britanyalı değil, o İskoçyalı.

- I don't understand British humour.
- I don't understand British humor.

İngiliz mizahını anlamıyorum.

Now the British Museum -

Şimdi, British Museum,

The British soldiers rested.

İngiliz askerleri dinlendi.

The British finally retreated.

İngilizler sonunda çekildi.

Tom doesn't understand British humour.

Tom, İngiliz mizahını anlamıyor.

He doesn't understand British humour.

O İngiliz mizahından anlamaz.

She doesn't understand British humour.

O İngiliz mizahından anlamıyor.

You don't understand British humour.

Sen İngiliz mizahından anlamıyorsun.

Where is the British embassy?

İngiliz Büyükelçiliği nerede?

Tom has a British accent.

Tom'un bir İngiliz aksanı var.

Cyprus was a British colony.

Kıbrıs, bir İngiliz sömürgesiydi.

The British captured Breed's Hill.

İngilizler Breed's Hill'i ele geçirdi.

She was a British national.

O bir İngiliz vatandaşıydı.

I'm British born and bred.

Doğma büyüme İngilizim.

The British government was angry.

İngiliz hükümeti kızmıştı.

Tom is a British citizen.

Tom bir İngiliz vatandaşı.

Cyprus was a British protectorate.

- Kıbrıs, bir Britanya protektorasıydı.
- Kıbrıs, İngiliz himayesindeydi.

Jamaican people were British citizens.

Jamaikalılar İngiliz vatandaşıydılar.

The British climbed the hill.

İngilizler tepeye tırmandı.

They called British supporters Tories.

Onlar İngiliz taraftarlarına Muhafazakarlar adını verdiler.

British troops held that area.

İngiliz birlikleri o alanı zorla işgal ediyorlar.

The British acted too late.

İngilizler çok geç davrandı.

The British defeated the French.

İngilizler Fransızları yendi.

Imports of British goods increased.

İngiliz malları ithalatları arttı.

Hamilton protested against British rule.

Hamilton İngiliz yönetimine karşı protesto etti.

American-British relations showed improvement.

Amerikan-İngiliz ilişkileri gelişme gösterdi.

Who's your favorite British author?

Favori İngiliz yazarın kim?

BSL stands for British Sign Language,

BSL'nin açılımı İngiliz İşaret Dili,

The British were to negotiate the

İngilizler barış antlaşmalarını yürütmek için orada bulunuyorlardı ve

The British Museum, formed in 1756,

British Museum 1756' da kuruldu

How can we buy British goods?

İngiliz mallarını nasıl alabiliriz?

What is a typical British dinner?

Tipik bir İngiliz akşam yemeği nedir?

Jane Austen was a British writer.

Jane Austen bir İngiliz yazardı.

Charlie Chaplin was a British actor.

Charlie Chaplin bir İngiliz aktördü.

Charlotte Brontë was a British novelist.

Charlotte Brontë bir İngiliz romancıydı.

James Cook was a British explorer.

James Cook bir İngiliz kaşifti.

British people are arrogant and rude.

İngiliz halkı kibirli ve kabadır.

They expected the British to win.

Onlar İngilizlerin kazanmasını umuyorlardı.

British immigrants didn't speak standard English.

Britanyalı göçmenler standart İngilizce konuşmadılar.

Linda is my new British friend.

Linda,benim yeni İngiliz arkadaşımdır.

Kiribati is a former British colony.

Kiribati eski bir İngiliz kolonisidir.

The British ambassador liked Burr's plan.

İngiliz büyük elçisi Burr'un planını sevdi.

The British would need strong leadership.

İngiltere güçlü bir liderlik gerektirir.

The British people strongly opposed slavery.

Britanya halkı köleliğe kuvvetle karşı çıktı.

MI6 is a British secret service.

MI6 İngiliz gizli servisidir.

The British relied on sea power.

İngilizler deniz gücüne güveniyorlardı.

British passport holders share fourth place

İngiliz pasaportu sahipleri,

But scientists working with this British study

Ama İngiliz çalışmasıyla çalışmış olan bilim insanları

Maybe pop over to the British Museum

British Museum'a uğramanızı

I missed the British accent so much.

İngiliz aksanını çok özledim.

American English isn't better than British English.

Amerikan İngilizcesi, İngiliz İngilizcesinden daha iyi değildir.

The older daughter wants to be British.

Büyük kız Britanyalı olmak istiyor.

Why did you buy a British car?

Neden bir İngiliz arabası satın aldın?

- Tom is a Briton.
- Tom is British.

Tom İngiliz.

I have finally received my British passport.

Sonunda İngiliz pasaportumu aldım.

The British government is against the plan.

İngiliz hükümeti plana karşı.

A British expedition conquered Everest in 1953.

Bir İngiliz keşif heyeti 1953'te Everest'i fethetti.

Many had spent years in British factories.

Birçoğu İngiliz fabrikalarında yıllar geçirmişti.

Some of my best friends are British.

En iyi arkadaşlarımdan bazıları İngilizdir.

This funny-looking car must be British.

Bu komik görünümlü araç İngiliz olmalı.

Kenya used to be a British colony.

Kenya bir İngiliz sömürgesiydi.

They also refused to buy British goods.

Onlar da İngiliz mallarını almayı reddettiler.

News of the British attack spread quickly.

İngiliz saldırısının haberi hızla yayıldı.

For two weeks, the British soldiers waited.

İngiliz askerleri iki hafta boyunca beklediler.

The British commander was forced to surrender.

İngiliz komutan teslim olmak zorunda kaldı.

The British shelling stopped at seven o'clock.

İngiliz bombardımanı saat yedide durdu.

The British and American forces moved ahead.

İngiliz ve Amerikan güçleri ilerlediler.

Finally, on January eighth, the British attacked.

- Sonunda, ocağın sekizinde, Britanyalılar saldırdı.
- Sonunda, sekiz ocakta Britanyalılar saldırdı.

Five hundred British soldiers had been captured.

Beş yüz İngiliz askeri esir edildi.

Born in England, he speaks British English.

İngiltere'de doğdu, İngiltere İngilizcesi konuşuyor.

The British Army was stranded at Dunkirk.

İngiliz Ordusu Dunkirk'te başarısızlığa uğradı.

I'm dying to rediscover fine British cuisine.

Güzel İngiliz mutfağını yeniden keşfetmek için can atıyorum.

Boris Johnson is the British Donald Trump.

Boris Johnson, Donald Trump'ın İngiliz versiyonu.

While British Navy was leaving the Izmir Port,

İzmir limanından İngiliz donanması giderken,

The British, the Spanish, The Roman, The Mongols…

İngiliz, İspanyol, Roma, Moğol...

Before it ended up in the British Museum.

nasıl bulunduğunu anlatayım.

British people are used to standing in queues.

İngilizler kuyruklarda durmaya alışkın.

At one time Nigeria was a British colony.

Nijerya bir zamanlar İngiliz sömürgesiydi.

Can you take us to the British Museum?

Bizi British Museum'a götürür müsün?

While in London, he visited the British Museum.

Londra'dayken British Museum'u ziyaret etti.

Prince Charles will be the next British king.

- Prens Charles bundan sonraki İngiliz kralı olacak.
- Prens Charles sonraki Britanya kralı olacak.