Examples of using "British" in a sentence and their turkish translations:
Ben İngilizim.
Londra'da
O bir İngiliz aksanı.
O İngiliz.
Ben Britanyalıyım.
Sizin hanım Britanyalı mı? ''O Britanyalı değil, o İskoçyalı.
İngiliz mizahını anlamıyorum.
Şimdi, British Museum,
İngiliz askerleri dinlendi.
İngilizler sonunda çekildi.
Tom, İngiliz mizahını anlamıyor.
O İngiliz mizahından anlamaz.
O İngiliz mizahından anlamıyor.
Sen İngiliz mizahından anlamıyorsun.
İngiliz Büyükelçiliği nerede?
Tom'un bir İngiliz aksanı var.
Kıbrıs, bir İngiliz sömürgesiydi.
İngilizler Breed's Hill'i ele geçirdi.
O bir İngiliz vatandaşıydı.
Doğma büyüme İngilizim.
İngiliz hükümeti kızmıştı.
Tom bir İngiliz vatandaşı.
- Kıbrıs, bir Britanya protektorasıydı.
- Kıbrıs, İngiliz himayesindeydi.
Jamaikalılar İngiliz vatandaşıydılar.
İngilizler tepeye tırmandı.
Onlar İngiliz taraftarlarına Muhafazakarlar adını verdiler.
İngiliz birlikleri o alanı zorla işgal ediyorlar.
İngilizler çok geç davrandı.
İngilizler Fransızları yendi.
İngiliz malları ithalatları arttı.
Hamilton İngiliz yönetimine karşı protesto etti.
Amerikan-İngiliz ilişkileri gelişme gösterdi.
Favori İngiliz yazarın kim?
BSL'nin açılımı İngiliz İşaret Dili,
İngilizler barış antlaşmalarını yürütmek için orada bulunuyorlardı ve
British Museum 1756' da kuruldu
İngiliz mallarını nasıl alabiliriz?
Tipik bir İngiliz akşam yemeği nedir?
Jane Austen bir İngiliz yazardı.
Charlie Chaplin bir İngiliz aktördü.
Charlotte Brontë bir İngiliz romancıydı.
James Cook bir İngiliz kaşifti.
İngiliz halkı kibirli ve kabadır.
Onlar İngilizlerin kazanmasını umuyorlardı.
Britanyalı göçmenler standart İngilizce konuşmadılar.
Linda,benim yeni İngiliz arkadaşımdır.
Kiribati eski bir İngiliz kolonisidir.
İngiliz büyük elçisi Burr'un planını sevdi.
İngiltere güçlü bir liderlik gerektirir.
Britanya halkı köleliğe kuvvetle karşı çıktı.
MI6 İngiliz gizli servisidir.
İngilizler deniz gücüne güveniyorlardı.
İngiliz pasaportu sahipleri,
Ama İngiliz çalışmasıyla çalışmış olan bilim insanları
British Museum'a uğramanızı
İngiliz aksanını çok özledim.
Amerikan İngilizcesi, İngiliz İngilizcesinden daha iyi değildir.
Büyük kız Britanyalı olmak istiyor.
Neden bir İngiliz arabası satın aldın?
Tom İngiliz.
Sonunda İngiliz pasaportumu aldım.
İngiliz hükümeti plana karşı.
Bir İngiliz keşif heyeti 1953'te Everest'i fethetti.
Birçoğu İngiliz fabrikalarında yıllar geçirmişti.
En iyi arkadaşlarımdan bazıları İngilizdir.
Bu komik görünümlü araç İngiliz olmalı.
Kenya bir İngiliz sömürgesiydi.
Onlar da İngiliz mallarını almayı reddettiler.
İngiliz saldırısının haberi hızla yayıldı.
İngiliz askerleri iki hafta boyunca beklediler.
İngiliz komutan teslim olmak zorunda kaldı.
İngiliz bombardımanı saat yedide durdu.
İngiliz ve Amerikan güçleri ilerlediler.
- Sonunda, ocağın sekizinde, Britanyalılar saldırdı.
- Sonunda, sekiz ocakta Britanyalılar saldırdı.
Beş yüz İngiliz askeri esir edildi.
İngiltere'de doğdu, İngiltere İngilizcesi konuşuyor.
İngiliz Ordusu Dunkirk'te başarısızlığa uğradı.
Güzel İngiliz mutfağını yeniden keşfetmek için can atıyorum.
Boris Johnson, Donald Trump'ın İngiliz versiyonu.
İzmir limanından İngiliz donanması giderken,
İngiliz, İspanyol, Roma, Moğol...
nasıl bulunduğunu anlatayım.
İngilizler kuyruklarda durmaya alışkın.
Nijerya bir zamanlar İngiliz sömürgesiydi.
Bizi British Museum'a götürür müsün?
Londra'dayken British Museum'u ziyaret etti.
- Prens Charles bundan sonraki İngiliz kralı olacak.
- Prens Charles sonraki Britanya kralı olacak.