Examples of using "Racket" in a sentence and their turkish translations:
En sevdiğin raketini seç.
Raketi sıkı tut.
Onun bir raketi var.
Bütün bu gürültü nedir?
Tom raketini yere koydu.
Tom raketi yere koydu.
Mike'ın güzel bir raketi var.
O, raketini yere bıraktı.
Böyle bir raket yapmayın!
Onlar berbat bir raket yaptı.
Bu raket bana ait.
Bu raket ne kadar?
Birisi benim tenis raketimi çaldı.
Bir yedek raketim var.
Affedersiniz, ama o benim raketim.
Tenis raketini sıkıca kavradı.
Yeni bir tenis raketi istiyorum.
Tom yeni bir tenis raketi aldı.
Biri benim tenis raketimi çaldı.
Tenis raketin var mı?
Bugün senin tenis raketini ödünç alabilir miyim?
O, raketi ile topa vurdu.
Bu raketi iki ay önce aldım.
Neden raketimle oynuyorsun?
Tom raketini yere koydu.
Tom raketini yere koydu.
Tom raketi yere koydu.
Onlar dün gece büyük bir curcuna yaptılar.
Şimdi bir raket yapmak için vakit yok!
Tom tenis raketini getirmeyi unuttu.
Hangisinin benim raket olduğunu hatırlayamıyorum.
Ben bütün o gürültü ile uyuyamıyorum.
- Tom bu tenis raketini ne zaman aldı?
- Tom bu tenis raketini ne zaman satın aldı?
Tom daha iyi tenis raketine ihtiyacı olduğunu söylüyor.
Dün Mike'ın aldığı bu raketti.
Mike bu raketi dün aldı.
Yıllarca tenis raketine dokunmadım.
Tenis raketimi trende bıraktım.
Tenis raketimi kulüpte bıraktım.
Dün bu raketi alan Mike'tı.
Tom tenis raketini ne zaman aldığını merak ediyordu.
Tom halıyı eski raketiyle dövdü.
Raketinizi getirin, biz biraz tenis oynayacağız.
Benimki ile aynı rakete sahipsin.
Devam eden bütün bu curcunayla uyuyamıyorum.
Bu raketi yüzde 20 indirimli aldım.
George'un tenis raketini nereden aldığını biliyor musunuz?
Bu tenis raketini en son ne zaman kullandın?
Dün gece evimde bu tür bir gürültü vardı uyuyamadım.
Bütün paramı yatırdım ve daha sonra onların işinin bir raket olduğunu öğrendim.
Jane'in bu raketi benim dün aldığımdan biraz daha ağır.
Benim tenis raketimde bir çatlak vardı, bu yüzden onu tamir edilmesi için dışarıya gönderdim.