Examples of using "Hold" in a sentence and their turkish translations:
Bunu tut.
Sıkı tutun.
- Çeneni yorma.
- Nefesini tüketme.
Bekle.
Sıkı tut.
Olduğun yerde kal!
Destekleyin!
Ateş etmeyin.
Bunu tut.
Küpeşteyi tutun.
Çekinme.
Lütfen bekleyin.
- Kendinize hakim olun.
- Kendini dizginle biraz.
- Kımıldamayın.
- Pozisyonunuzu bozmayın.
Sadece el ele tutuşalım.
Kımıldama, Tom.
Dayan, Tom.
Bekle, Tom.
Sarıl bana, Tom.
Olduğun yerde kal, Tom.
Bekle.
Tom, dayan.
Kapıyı tutun.
Çeneni tut!
Tom'u baskı altında tut.
Tom'u sıkı tut.
Beni yakın tutun.
Aramalarımı bekletin.
Elimi tut.
Bir şeyi tutmaya çalış.
Tamamen kıpırdama.
O düşünceyi askıya al.
Mumu tut.
Asansörü tut.
Hatta kal.
Yerinizi koruyun.
Pozisyonunuzu koruyun.
Sorularını beklemeye al.
Sadece onu tut.
Sadece bana tutun.
Sadece bekle.
Şimdi onu tut.
Şimdi bekle.
Beni daha sıkı tut.
Onları basılı tutun.
İpi tut.
Bunu tut, lütfen.
Jamal, bekle.
Sırt çantamı tut.
Gözlüklerimi tut.
Çantamı tut.
Orada bekle.
Sadece bir saniye bekle.
Bir saniye bekle.
Durun, yavaş olun çocuklar.
Bebeği nazikçe tut.
Herhangi bir şey saklama.
Raketi sıkı tut.
- Lütfen hatta kalın.
- Lütfen hatta kalınız.
Merdiveni sıkı tutun.
Nefesinizi tutun lütfen.
Lütfen alkışlamayın.
Onu tutayım.
Lütfen sıkı tutun.
Tom beklemede.
Tom, atlarını tut.
Kin beslemem.
Asansörü tut, Tom.
Kapıyı tut, lütfen.
Ellerini uzat.
Bekle. Kontrol edeceğim.
Başını yüksek tut.
Kıpırdama.
Onu böyle tut.
Ateş etme.
Halatı sıkıca tutun.
Nefesini tutma.
Kıpırdama.
Onu tutamam.
- Konuşma, Tom.
- Dilini tut, Tom.
Ağır ol, Tom.
Geri çekilme, Tom.
Onu benim için tut.
Tom'u benim için tut.
Bunu benim için tut.
Bana tutun.
Onu bırakma.
Şapkalarını tutmaya çalış.
Onları benim için tutun.
Onu benim için tutun.
Bir dakika bekle.
Bu merdiveni sabit tutun.
Bana daha yakın sarıl, Tom.
Biz sizi sorumlu tutacağız.
Atlarınızı orada tutun.
Bu su tutar mı?
Lütfen bunu sıkı tutun.