Examples of using "Queue" in a sentence and their turkish translations:
O, kuyruktaydı.
Affedersiniz, bu ne kuyruğu?
Sıraya girin.
Bilet kuyruğu inanılmaz uzun.
- Tom araya kaynak yaptı.
- Tom sıra kaptı.
- Tom sıraya kaynak yaptı.
- Tom sırayı bozdu.
Tom kuyrukta durmak istemedi.
Tom sırada beklemek istemiyordu.
- Bilet ofisinde sıra çok uzun.
- Bilet gişesinde çok sıra var.
Otobüs durağında uzun bir kuyruk yoktu.
- Dükkanın önünde uzun bir kuyruk oluştu.
- Mağazanın önünde uzun bir kuyruk oluşmuştu.
Uzun bir kuyruk, bu yüzden bir numara almalısın.
Bekleyenler arasında sıranızı kaybetmemeniz için lüften hatta kalın.
Tom kuyrukta beklemekten usandı.
Tom sıramı kaptı.