Translation of "Planes" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Planes" in a sentence and their turkish translations:

Jet planes fly much faster than propeller planes.

Jet uçakları pervaneli uçaklardan çok daha hızlı uçar.

Trucks, planes, ships…

tırlar, uçaklar, gemiler...

We even heard planes.

Biz uçakları bile duyduk.

All planes have wings.

Bütün uçakların kanatları vardır.

Planes can be diverted.

- Uçaklar geri döndürülebilir.
- Uçaklar başka yöne çevrilebilir.

Planes land at the airport.

Uçaklar havalimanına inerler.

planes are always paralleling the ground

uçaklar yere daima parelel gidiyor

Buses, trains and planes convey passengers.

Otobüs, tren ve uçaklar yolcu taşırlar.

My hobby is making model planes.

Benim hobim model uçak yapmaktır.

The planes arrived one after another.

Uçaklar birbiri ardına geldi.

I was thinking about the planes.

Uçaklar hakkında düşünüyordum.

Many American planes were shot down.

Birçok Amerikan uçakları vuruldu.

He likes to build model planes.

O, model uçak yapmayı seviyor.

I like watching planes take off.

Uçakların kalkışını izlemeyi severim.

Normally, I'm not afraid of planes.

- Normalde uçaklardan korkmam.
- Normal olarak uçaklardan korkmam.

Mike, do planes usually shake like this?

Mike, uçaklar genellikle böyle sarsar mı?

Making model planes is his only hobby.

Model uçaklar yapmak onun tek hobisidir.

The city was bombed by enemy planes.

Şehir düşman uçakları tarafından bombalandı.

I have to change planes in Boston.

Uçakları Boston'da değiştirmeliyim.

You have to change planes in Boston.

Boston'da uçakları değiştirmek zorundasın.

They shot down thirty-six enemy planes.

Onlar otuz altı düşman uçağı düşürdü.

- His notion is that planes are safer than cars.
- He thinks that planes are safer than cars.

O, uçakların arabalardan daha güvenli olduklarını düşünüyor.

The fog prevented the planes from taking off.

- Sis uçakların kalkışını engelledi.
- Sis uçakların havalanmasına mâni oldu.

Geometry is based on points, lines and planes.

Geometri noktalar, çizgiler ve düzlemlere dayalıdır.

- We have three airplanes.
- We have three planes.

Bizim üç uçağımız var.

Do I have to change planes in Boston?

Boston'da uçak değiştirmek zorunda mıyım?

Both planes were flying at the same altitude.

Her iki uçak da aynı irtifada uçuyordu.

Do I have to change planes in London?

Londra'da uçakları değiştirmek zorunda mıyım?

If there weren't things like cars, planes and commerce

eğer ki arabalar, uçaklar ve ticaret gibi şeyler olmasaydı

They shot down two enemy planes during the raid.

Onlar baskında iki düşman uçağını vurdular.

We were arguing on different planes to the last.

Biz farklı düzlemler üzerinde tartışıyorduk.

She learned to fly many different kinds of planes.

O birçok farklı türdeki uçakları uçurmayı öğrendi.

If planes are dangerous, cars are much more so.

Uçaklar tehlikeliyse, otomobiller daha da tehlikeli.

I cannot board a plane. I am afraid of planes.

Ben uçağa binemem. Ben uçaklardan korkuyorum.

The government plans to scrap some of the older planes.

Hükümet bazı eski uçakların hurdaya ayırmayı planlıyor.

Science builds planes and skyscrapers, but faith brings them together.

Bilim, uçak ve gökdelenler inşa eder ama iman onları bir araya getirir.

If it were not for the air, planes could not fly.

Hava olmasa uçaklar uçamaz.

I saw five planes taking off, as if they were birds.

Beş uçağın sanki kuşmuş gibi havalandığını gördüm.

How are air traffic controllers able to keep track of so many planes at once?

Hava trafik kontrolörleri bir seferde nasıl bu kadar çok uçağı takip edebiliyor?

Only half of all military planes can fight. The rest are used for other tasks.

Askerî uçakların sadece yarısı savaşa katılabilir. Kalanlar ise başka görevler için kullanılır.