Examples of using "Planes" in a sentence and their turkish translations:
Jet uçakları pervaneli uçaklardan çok daha hızlı uçar.
tırlar, uçaklar, gemiler...
Biz uçakları bile duyduk.
Bütün uçakların kanatları vardır.
- Uçaklar geri döndürülebilir.
- Uçaklar başka yöne çevrilebilir.
Uçaklar havalimanına inerler.
uçaklar yere daima parelel gidiyor
Otobüs, tren ve uçaklar yolcu taşırlar.
Benim hobim model uçak yapmaktır.
Uçaklar birbiri ardına geldi.
Uçaklar hakkında düşünüyordum.
Birçok Amerikan uçakları vuruldu.
O, model uçak yapmayı seviyor.
Uçakların kalkışını izlemeyi severim.
- Normalde uçaklardan korkmam.
- Normal olarak uçaklardan korkmam.
Mike, uçaklar genellikle böyle sarsar mı?
Model uçaklar yapmak onun tek hobisidir.
Şehir düşman uçakları tarafından bombalandı.
Uçakları Boston'da değiştirmeliyim.
Boston'da uçakları değiştirmek zorundasın.
Onlar otuz altı düşman uçağı düşürdü.
O, uçakların arabalardan daha güvenli olduklarını düşünüyor.
- Sis uçakların kalkışını engelledi.
- Sis uçakların havalanmasına mâni oldu.
Geometri noktalar, çizgiler ve düzlemlere dayalıdır.
Bizim üç uçağımız var.
Boston'da uçak değiştirmek zorunda mıyım?
Her iki uçak da aynı irtifada uçuyordu.
Londra'da uçakları değiştirmek zorunda mıyım?
eğer ki arabalar, uçaklar ve ticaret gibi şeyler olmasaydı
Onlar baskında iki düşman uçağını vurdular.
Biz farklı düzlemler üzerinde tartışıyorduk.
O birçok farklı türdeki uçakları uçurmayı öğrendi.
Uçaklar tehlikeliyse, otomobiller daha da tehlikeli.
Ben uçağa binemem. Ben uçaklardan korkuyorum.
Hükümet bazı eski uçakların hurdaya ayırmayı planlıyor.
Bilim, uçak ve gökdelenler inşa eder ama iman onları bir araya getirir.
Hava olmasa uçaklar uçamaz.
Beş uçağın sanki kuşmuş gibi havalandığını gördüm.
Hava trafik kontrolörleri bir seferde nasıl bu kadar çok uçağı takip edebiliyor?
Askerî uçakların sadece yarısı savaşa katılabilir. Kalanlar ise başka görevler için kullanılır.