Examples of using "Jet" in a sentence and their turkish translations:
Ben bir jet kiraladım.
Tom'u uçak tutmuştu.
- Jet lagim var.
- Uçak yolculuğu sonrası sersemliğim var.
O özel bir jet sahibi.
Jet Tokyo'da indi.
Onun simsiyah gözleri vardı.
Onun simsiyah saçı vardı.
Fadıl, Jet Fadıl'ı tanıyor mu?
Sami kendi jetine bindi.
Onun oğlu bir jet pilotudur.
Jetin neden düştüğünü müfettişler anladı.
O jumbo jet 400 yolcu kapasitelidir.
Hâlâ uyku düzensizliği çekiyorum.
Sami kendi jetinde seyahat eder.
Hava yolları, jet yakıtı için yakıt firmalarına ödeme yapar.
Bir jumbo jetin kalktığını gördüm.
Jet uyumsuzluğundan bitkin hissediyorum.
Jete ne olduğunu kimse bilmiyor.
Evet onun için ise özel bir jet alıyor
Jet uçağı Narita'ya bir saat geç ulaştı.
Saat farkıyla ilgili kötü bir durumum var.
Jet uçağı anında havalanır.
bir jet motoru asteroit'in rotasını iterek değiştirecektir. '
Jet uçakları pervaneli uçaklardan çok daha hızlı uçar.
O, özel jetiyle tüm kıtayı katetti.
- O savaş jeti en hızlı Rus silahlarından biri.
- Bu savaş jeti, Rusya'nın en hızlı silahlarından biridir.
Yeni jet, dünyanın çevresini yirmi dört saatte dolaşıyor.
Tom'un özel bir jeti var.
Onun jumbo jeti şimdi Osaka'ya varmalıydı.
Jet binanın üzerinden uçtuğunda pencere camları zangırdadı.
Her ne zaman yurtdışına gitsem saat farkı ve ishalden rahatsız olurum.
Bir hafta oldu fakat uyku düzensizliğinden hâlâ çekiyorum.
IRON MAIDEN kişisel jeti olan tek rock gurubu.
Jetin tekerleğinde kokain taşıyabileceğini fark ediyor
Bir hafta önce döndüm ama hala jet uyumsuzluğundan çekiyorum.
Eve döneli bir hafta oldu ama hala jet uyumsuzluğu çekiyorum.
ABC haberine göre, diğer jet yolcu uçağı Orta Doğu'da kaçırıldı.
Tom'un özel uçağı var.
Bir İngiliz pilotu olan Frank Whittle, 1930 yılında ilk turbo jet motorunu tasarladı ve patentini aldı.