Examples of using "Optical" in a sentence and their turkish translations:
Bu optik bir illizyon.
ve optik fiziğin sınırlarında.
Dizüstü bilgisayarımda optik disk sürücüsü yok.
Hala! İlk teleskopu da o yaptı, aynalı teleskopu.
İnsan etiyle aynı optik özelliklere sahip.
Anatomik çalışmalar ve optik çalışmalar, dalış kıyafetleri hatta bir robot
Bu ondan uzun görünüyor ama bu bir göz yanılsaması.
Bu ürünle birlikte optik aletlerin kullanımı göz tehlikesini artıracaktır.
Optik yanılsama ikinci nesnenin, ilkinden daha büyük görünmesini sağlar.
Burada bir görsel yanılsama var. Küpe baktığını düşünüyorsun ama gerçekte ekrana bakıyorsun.
İşte bir optik illüzyon: aslında monitörünüze bakarken, bir küpe baktığınızı düşünürsünüz.