Translation of "Diving" in Turkish

We were diving.

Biz dalıyorduk.

He is good at diving.

O, dalmada iyidir.

Tom is good at diving.

Tom dalmada iyidir.

Tom went diving with sharks.

Tom, köpekbalıkları ile dalışa gitti.

Cave diving is very dangerous.

Mağara dalışı çok tehlikelidir.

He also designed a diving suit

Bir dalış kıyafeti de tasarlamış

Tom fell off the diving board.

Tom sıçrama tahtasından düştü.

Tom jumped off the diving board.

Tom tramplenden atladı.

Tom dove off the diving board.

Tom tramplenden suya atladı.

I get a kick from diving.

Ben dalmaktan heyecan duyuyorum.

Have you ever tried scuba diving?

Hiç aletli dalış denedin mi?

Tom enjoys skydiving and scuba diving.

Tom gökyüzü dalışını ve aletli dalışı seviyor.

I think I'm good at diving.

Sanırım ben dalmada iyiyim.

Tom doesn't go skin diving anymore.

Tom artık aletsiz dalışa gitmiyor.

I don't go skin diving anymore.

- Artık aletsiz dalışa gitmiyorum.
- Artık serbest dalış yapmaya gitmiyorum.

Diving into the crowd of Renault car

Renault marka otomobilin kalabalığın arasına dalarak

Tom shoved Mary off the diving board.

Tom Mary'yi tramplenden itti.

They're having a diving contest this afternoon.

Onlar bu öğleden sonra dalış yarışması yapıyorlar.

Tom's hobbies are skiing and scuba diving.

Tom'un hobileri kayak ve tüplü dalıştır.

Do you want to go sky diving?

Hava dalışına gitmek ister misin?

Tom pushed Mary off the diving board.

Tom Mary'yi tramplenden itti.

There is nothing more exciting than scuba diving.

Tüplü dalıştan daha heyecan verici bir şey yoktur.

The diving competition was really fun to watch.

Dalış yarışması izlemek gerçekten eğlenceliydi.

Tom didn't have the courage to try sky diving.

Tom'un gökyüzü dalışını deneyecek cesareti yoktu.

He literally took his ministers scuba diving, as it were,

Eğer küresel ısınmayı kontrol altında tutamazsak

Anatomical and optical studies, diving suits and even a robot

Anatomik çalışmalar ve optik çalışmalar, dalış kıyafetleri hatta bir robot

How many times a year do you go scuba diving?

Yılda kaç kez aletli dalışa gidersin?

We were both afraid to jump off the diving board.

İkimiz de tramplenden atlamaya korktuk.

Hunting, underwater diving, fishing and exploring are among his interests.

Avcılık, sualtı dalış, balıkçılık ve keşfetme onun ilgi alanları arasındadır.

Let's go sky-diving into the pyramids in our underwear,

Hadi piramitlere iç çamaşırımızla paraşütle atlamaya gidelim.

- Both Tom and Mary were afraid to jump off the diving board.
- Tom and Mary were both afraid to jump off the diving board.

Hem Tom hem de Mary tramplenden atlamaktan korkuyorlardı.

Fear and diving for cover in a war zone, for example --

örneğin, savaş alanındaki korku hissi ve korunmak için eğilmek -

Tom had the only pool in town with a diving board.

Tom'un şehirde tramplenli tek havuzu vardı.

- Tom said he thought he wouldn't enjoy going skin diving with Mary.
- Tom said that he thought he wouldn't enjoy going skin diving with Mary.
- Tom said that he thought that he wouldn't enjoy going skin diving with Mary.

Tom, Mary ile aletsiz dalışa gitmekten hoşlanmayacağını düşündüğünü söyledi.

- Tom said that he thought he wouldn't enjoy going skin diving with Mary.
- Tom said that he thought that he wouldn't enjoy going skin diving with Mary.
- Tom said he thought that he wouldn't enjoy going skin diving with Mary.

Tom, Mary ile aletsiz dalışa gitmekten hoşlanmayacağını düşündüğünü söyledi.

When you're diving alone, everything about my kit has to be perfect.

Yalnız dalış yaparken, ekipmanımla ilgili her şey mükemmel olmalı.

Reveal that it was his voice by seemingly testing it out before diving

sesi olduğunu, melodiye girmeden önce görünüşte test ediyormuş gibi yaparak

The diving competition is one of Mary's favorite events to watch in the Olympics.

Dalış yarışması Olimpiyatları izlemek için Mary'nin favori olaylardan biridir.

It might be dangerous for Tom and me to go skin diving by ourselves.

Tom ve benim kendi başımıza serbest dalışa gitmemiz tehlikeli olabilir.

Most of my childhood was spent in the rock pools, diving in the shallow kelp forest.

Çocukluğumun çoğunu kayalık havuzlarında geçirdim. Sığ yosun ormanlarına dalardım.

Tom was the owner of the only swimming pool in the city that had a diving board.

Tom şehirde trampleni olan tek yüzme havuzunun sahibiydi.

The Belize barrier reef is the largest barrier reef in the northern hemisphere and is also famous for the Great Blue Hole, a popular diving spot.

Belize set resifi, kuzey yarımküredeki en büyük set resifidir ve aynı zamanda popüler bir dalış noktası olan Büyük Mavi Delikle de ünlüdür.