Examples of using "Obstacles" in a sentence and their turkish translations:
O, birçok engellerle karşılaşır.
O beklenmedik engellerle karşılaştı.
Engellerin üstesinden gelebilirsiniz.
Birkaç engele rağmen başarılı oldu.
O, bir sürü engelin üstesinden geldi.
Azim en kötü engelleri fethediyor.
O birkaç engelle karşı karşıya.
Bir sürü engel var.
araziyi haritalayan, olası engelleri teşhis edendir.
Tom tüm engelleri ve zorlukları aştı.
Engellere rağmen ilerlemeye devam ettik.
Yol engellerle dolu idi.
Pek çok engellerle karşılaştım.
Birçok engele rağmen vazgeçmeyi reddetti.
Tom'un yoluna pek çok engeller kondu.
Öncüleri bir takım engellerin üstesinden geldiler.
tatillerimde çalıştığım için Türkiye’de manşet oldum.
Öncüler bir dizi engelin üstesinden geldiler.
O, bir sürü engelin üstesinden gelmek zorundaydı.
Yolumdaki tüm engelleri aşmayı umuyorum.
Yüksek tarifeler serbest ticarette baş engellerdir.
Birçok engellere rağmen işi yaptı.
Tüm engellerin üstesinden gelmeliyiz.
İlerlememize engel olan şeyler eninde sonunda kaldırıldı.
ilerideki güzergâh da zor kararlar almayı gerektiren engellerle dolu olacak demektir.
Teklifiniz kabul edilmeden önce üstesinden gelinmesi gereken önemli engeller bulunmaktadır.
Elbette üstesinden gelmeleri gereken devasa engeller var
çaresizce ihtiyaç duyulan takviye ve cephane kaldırıldı.
Düz arazi, herhangi bir engelden yoksun olan zemin savaş tekniklerine oldukça uygun gözüküyor.
Topa çok fazla vurmak, golfçülerin oyunu zorlaştırmak için tasarlanmış engellerin üzerinden topu uçurabileceği anlamına gelir.
İşe yarayacağına inanıyorsanız fırsatları görürsünüz, yaramayacağına inanıyorsan, engelleri görürsün.