Examples of using "Encountered" in a sentence and their turkish translations:
Biz birçok zorluklarla karşılaştık.
O beklenmedik engellerle karşılaştı.
Bir problemle karşılaştım.
Tom bazı beklenmedik sorunlarla karşılaştı.
Bugün birçok sorunla karşılaşıldı.
İşinde zorluklarla karşılaştı.
Yeni bir sorunla karşılaşmadık.
Rüyamda, bir kurtla karşılaştım.
Yolda bir arkadaşıyla karşılaştı.
Rusya'nın dayanıklılığı, sahip olduğu her şeye benzemiyor hiç karşılaşmadım.
Sanırım onlar bir tür problemle karşılaştılar.
Hayatında hiç böyle bir ikilem ile karşılaşmamıştı.
Tom o ormanda doğaüstü yaratıklarla karşılaştığını iddia ediyor.
Tom, Mary'yle ilk kez üç yıl önce karşılaştı.
fakat aslında bu benim rastladığım en olağanüstü objelerden biri.
ve Montebello'da onu ikiye bir aşan Avusturyalı bir güçle karşılaştı. Lannes
Ancak, şövalyeler kısa süre sonra keskin, topraklanmış kazıklarla karşılaştı.
16. yüzyılda Akdeniz'de Türk ve İspanyol korsanlar birbirleriyle sık sık mücadele ettiler
oysa ki Allah sevgisiyle kılmak isteselerdi hiç böyle bir durumla karşılaşmayacaktık