Examples of using "Locate" in a sentence and their turkish translations:
- Tom'u bulamadık.
- Tom'un yerini tespit edemedik.
Biz Tom'u bulmaya çalışıyoruz.
Onların yerini tespit etmeye çalışıyoruz.
Onun yerini tespit etmeye çalışıyoruz.
Onun yerini belirlemeye çalışıyoruz.
Bir haritada Porto Riko'nun yerini bulun.
Onların saklanma yerini bulmak bir hafta sürdü.
Tom haritada Tuna nehrini bulamadı.
Sorunun kaynağını bulamıyorum.
Onların saklanma yerini saptamak bir haftamızı aldı.
X ışınları kemiklerdeki kırıkları bulmak için kullanılır.
Pasaportumu bulamadığımda çok sinirlendim.
Bu yeri benim için harita üzerinde bulabilir misin?
Lütfen size en yakın çıkışın yerini belirlemek için bir dakikanızı ayırın.
Polis, Fadıl'ı bulmalarına yardımcı olacak hiçbir ipucu bulmadı.
Tamam, şimdi halatı alalım. Sonra şu şeyin yerini belirlemeye çalışacağız.
... düşmanın yerini tespit edip yolunu kesip kesemeyeceği de kesin değildi.
Tom'u bulamadık.