Translation of "Lively" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Lively" in a sentence and their turkish translations:

They're lively dogs.

Onlar canlı köpekler.

Tom is lively.

Tom canlı.

Tom is very lively.

Tom çok yaşam dolu.

This street is lively.

Bu cadde canlıdır.

This town isn't lively.

Bu kasaba canlı değil.

He is lively during recess.

O, tatil sırasında canlı.

My group is always lively.

Benim grubum her zaman enerjik.

She is a lively girl.

O hayat dolu bir kız.

I like boys to be lively.

Dinamik oğlanları severim.

He is a lively young man.

O, hayat dolu bir genç adam.

We had a lively party last night.

Dün gece hareketli bir partimiz vardı.

Today's party was really lively, wasn't it?

Bugünkü parti gerçekten hareketliydi, değil mi?

We had a lively debate about the issue.

Konu hakkında canlı bir tartışma yaptık.

My grandfather is 90 years old and very lively.

Büyükbabam 90 yaşında ve çok canlı.

People need to be more lively when presenting their work.

İnsanlar işlerini sunarken daha canlı olması gerekir.

When really lively music starts playing, I start dancing unconsciously.

Gerçekten canlı müzik çalmaya başladığında, ben bilinçsizce dans etmeye başlarım.

The discussion the villagers had on the environment was quite lively.

- Köylülerin çevrede yaptığı tartışma oldukça canlıydı.
- Köylülerin çevre üzerine yaptıkları tartışma oldukça hararetliydi.

- He is rather an active person.
- He's a bit lively.
- He's a bit energetic.

O biraz enerjik.

- When really lively music starts playing, I start dancing unconsciously.
- When upbeat music starts playing, I just start dancing.

Neşeli müzik çalmaya başladığında, ben sadece dans etmeye başlarım.