Examples of using "Lively" in a sentence and their turkish translations:
Onlar canlı köpekler.
Tom canlı.
Tom çok yaşam dolu.
Bu cadde canlıdır.
Bu kasaba canlı değil.
O, tatil sırasında canlı.
Benim grubum her zaman enerjik.
O hayat dolu bir kız.
Dinamik oğlanları severim.
O, hayat dolu bir genç adam.
Dün gece hareketli bir partimiz vardı.
Bugünkü parti gerçekten hareketliydi, değil mi?
Konu hakkında canlı bir tartışma yaptık.
Büyükbabam 90 yaşında ve çok canlı.
İnsanlar işlerini sunarken daha canlı olması gerekir.
Gerçekten canlı müzik çalmaya başladığında, ben bilinçsizce dans etmeye başlarım.
- Köylülerin çevrede yaptığı tartışma oldukça canlıydı.
- Köylülerin çevre üzerine yaptıkları tartışma oldukça hararetliydi.
O biraz enerjik.
Neşeli müzik çalmaya başladığında, ben sadece dans etmeye başlarım.