Examples of using "Lacking" in a sentence and their turkish translations:
toplulukların yok edilmesini, insanların ekonomik destek aradığını,
- Onun deneyimi yok.
- O deneyimsiz.
- Tom'un cesareti zayıf.
- Tom yürekli biri değil.
O, sağduyudan yoksundur.
O, sağduyudan yoksundur.
Bu imparatorluk hala
Sağ duyudan yoksun olmalı.
ve kendimi eğlence seçeneklerinden yoksun görmüyorum.
Dilsel güzelliğin gelişmiş algısı hâlâ onda eksik.
O hâlâ dilin güzelliği için evrimleşmiş algıdan yoksun.
Babasıyla karşılaştırıldığında, basiretten yoksundur.