Translation of "Knocked" in Turkish

- You could've knocked.
- You could have knocked.

Kapıyı çalabilirdin.

Tom knocked again.

Tom kapıyı tekrar çaldı.

Tom knocked lightly.

Tom kapıyı hafifçe çaldı.

Tom knocked louder.

Tom yüksek sesle kapıyı çaldı.

Tom knocked loudly.

Tom yüksek sesle kapıyı çaldı.

I knocked again.

Kapıyı tekrar çaldım.

- Someone knocked on the door.
- Somebody knocked at the door.
- Somebody knocked on the door.

Biri kapıyı çaldı.

- He knocked at the door.
- She knocked on the door.
- He knocked on the door.

O, kapıyı çaldı.

Tom knocked him down.

Tom ona vurup yere yıktı.

I was knocked unconscious.

Beni vurup bayılttılar.

I was knocked out.

Ben nakavt oldum.

Tom was knocked out.

Tom nakavt edildi.

Tom knocked Mary down.

Tom Mary'ye vurup yere serdi.

I knocked him down.

Onu yere sermiştim.

- Tom knocked Mary to the ground.
- Tom knocked Mary to the floor.

Tom Mary'yi yere devirdi.

She knocked on the door.

O kapıyı çaldı.

Somebody knocked at the door.

Biri kapıyı çaldı.

Tom knocked and Mary answered.

Tom kapıyı çaldı ve Mary cevapladı.

Someone knocked on the door.

Biri kapıyı çaldı.

I knocked over that lamp.

O lambayı devirdim.

He knocked at the door.

O, kapıyı çaldı.

He knocked his opponent out.

O, rakibini nakavt etti.

Tom knocked at the door.

Tom kapıyı çaldı.

Someone knocked on Tom's door.

Birisi Tom'un kapısını çaldı.

Tom knocked on the door.

Tom, kapıyı çaldı.

Tom knocked on Mary's door.

Tom, Mary'nin kapısını çaldı.

Tom knocked his opponent out.

Tom rakibini nakavt etti.

Tom knocked over the vase.

Tom vazoyu devirdi.

I knocked on the door.

Kapıyı çaldım.

Sami knocked on Layla's door.

Sami, Leyla'nın kapısını çaldı.

Somebody knocked on the door.

Biri kapıyı çaldı.

- Tom knocked out one of Mary's teeth.
- Tom knocked one of Mary's teeth out.

Tom Mary'nin dişlerinden birini kırdı.

He quietly knocked at the door.

O sessizce kapıyı çaldı.

He quietly knocked on the door.

O, sessizce kapıyı çaldı.

He knocked on the closed door.

O, kapalı kapıyı çaldı.

The boy knocked the glass over.

Çocuk bardağa çarptı.

Tom knocked tentatively on the door.

Tom kapıyı çekinerek çaldı.

Tom knocked on the closed door.

Tom kapalı kapıyı çaldı.

Tom knocked on the bathroom door.

Tom banyo kapısını çaldı.

Tom quietly knocked on the door.

Tom sessizce kapıyı çaldı.

He knocked at the closed door.

O kapalı kapıyı çaldı.

Her mother knocked on the door.

Annesi kapıyı çaldı.

I knocked, but no one answered.

Kapıyı çaldım ama kimse cevap vermedi.

Tom knocked on the front door.

Tom ön kapıyı çaldı.

Tom knocked lightly on Mary's door.

Tom Mary'nin kapısını hafifçe çaldı.

Tom knocked on the lavatory door.

Tom lavabo kapısını çaldı.

The fire knocked down the door.

Yangın kapıyı devirdi.

Tom accidentally knocked over his drink.

Tom yanlışlıkla içkisini devirdi.

Tom knocked on the door again.

Tom yine kapıyı çaldı.

Tom knocked on Mary's office door.

Tom Mary'nin ofis kapısını çaldı.

Tom knocked on Mary's bedroom window.

Tom, Mary'nin yatak odası penceresini tıklattı.

I knocked on the door again.

Kapıyı tekrar çaldım.

Tom knocked on Mary's front door.

Tom Mary'nin ön kapısını çaldı.

Tom knocked Mary to the floor.

Tom Mary'yi yere devirdi.

- You should have knocked before you came in.
- You should've knocked before you came in.

İçeri girmeden önce kapıyı çalmalıydın.

He was knocked over by the car.

O, araba tarafından ezildi.

An ugly man knocked on my door.

Çirkin bir adam benim kapımı çaldı.

He was knocked down by a truck.

O bir kamyon tarafından yere serildi.

Tom knocked three times on the door.

Tom kapıyı üç kez çaldı.

Tom knocked the vase off the table.

Tom masadan vazoyu düşürdü.

Tom knocked on the door and waited.

Tom kapıyı çaldı ve bekledi.

Tom's dog knocked over our trash can.

Tom'un köpeği bizim çöp tenekesini devirdi.

I knocked a glass off the table.

Ne kadar geç saatlere kadar arayabilirim?

He knocked my books off my desk.

O, sıradan kitaplarımı düşürdü.

He knocked his knee against the chair.

O, dizini sandalyeye çarptı.

Why didn't you answer when I knocked?

Kapıyı çaldığım zaman neden cevap vermedin?

They knocked thirty dollars off the price.

Onlar fiyattan otuz dolar indirim yaptılar.

- Tom knocked on the door, but nobody answered.
- Tom knocked on the door, but no one answered.

Tom kapıyı çaldı ama kimse cevap vermedi.

- Tom knocked on the door, but got no response.
- Tom knocked on the door, but no one answered.

Tom kapıyı çaldı ama hiçbir yanıt almadı.

I knocked on the door, but nobody answered.

Kapıyı çaldım fakat kimse cevap vermedi.

She was almost knocked down by a car.

O neredeyse bir araba tarafından eziliyordu.

He knocked on the door, then came in.

Kapıyı çaldı, sonra içeri girdi.

He knocked on the door but nobody answered.

Kapıyı çaldı ama kimse yanıtlamadı.

Tom accidentally knocked over the bottle of water.

Tom kazara su şişesini devirdi.

I knocked, but no one opened the door.

Kapıyı çaldım ama hiç kimse kapıyı açmadı.

Tom walked to the front door and knocked.

Tom ön kapıya doğru yürüdü ve çaldı.

Tom knocked on the door to Mary's room.

Tom Mary'nin odasına giden kapıyı çaldı.

Tom knocked out John with a baseball bat.

Tom John'u bir beyzbol sopasıyla yere yıktı.

Tom knocked out John and took his gun.

Tom John'u nakavt etti ve onun silahını aldı.

They knocked my books out of my hands.

Onlar kitaplarımı elimden çaldılar.

Tom was knocked out in the tenth round.

Tom onuncu raundda nakavt oldu.

I knocked over the vase and broke it.

Ben vazoya çarpıp onu kırdım.

Sami went to the door and knocked twice.

Sami kapıya gitti ve iki kere çaldı.

I bumped into Tom and knocked him down.

Tom'a çarptım ve onu yere devirdim.

I saw a boy knocked down by a car.

Bir araba tarafından yere serilmiş bir çocuk gördüm.

The couple was quarrelling and Chris knocked Beth down.

Çift tartışıyordu ve Chris Beth'e vurup yere devirdi.

I saw a man knocked down by a car.

Bir adamın bir araba tarafından çarpıldığını gördüm.

We were eating when someone knocked on the door.

Biri kapıyı çaldığında yemek yiyorduk.

Tom knocked on the door and Mary opened it.

Tom kapıyı çaldı ve Mary onu açtı.

I knocked on your door to ask for help.

- Ben yardım istemek için kapını çaldım.
- Yardım istemek için kapınızı çaldım.

I was the one who knocked on the door.

- Kapıyı tıklatan bendim.
- Kapıyı çalan kişi bendim.

The poor boy was knocked down by a car.

Zavallı çocuk araba tarafından yere yıkıldı.

The wind knocked the birdhouse out of the tree.

Rüzgar kuş yuvasını ağaçtan düşürdü.

I saw the man knocked down by a car.

Adamın bir araba tarafından yere serildiğini gördüm.

Why didn't you answer the door when I knocked?

Neden çaldığımda kapıya cevap vermedin?

Sami knocked on Layla's door and she didn't answer.

Sami, Leyla'nın kapısını çalar ama cevap vermiyordu.

Crossing the street, he was knocked down by a car.

O caddeyi geçerken bir araba tarafından vurulup yere serildi.