Translation of "Somebody" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Somebody" in a sentence and their turkish translations:

- Somebody poisoned him.
- Somebody poisoned her.

Biri onu zehirledi.

Somebody laughed.

Biri güldü.

Somebody intervened.

Biri müdahale etti.

Somebody answered.

Birisi cevap verdi.

Somebody called.

Birisi aradı.

- Somebody, help me, please.
- Somebody please help me.

Lütfen biri bana yardım etsin.

somebody attacked here

birileri buraya saldırmıştı

There's somebody there.

Orada biri var.

I need somebody.

Birine ihtiyacım var.

Somebody just called.

Az önce biri aradı.

Somebody killed Tom.

Birisi Tom'u öldürdü.

Somebody poisoned Tom.

Birisi Tom'u zehirledi.

Somebody saw you.

Biri seni gördü.

I saw somebody.

Birini gördüm.

Tom saw somebody.

Tom birini gördü.

Is somebody there?

Orada biri var mı?

Somebody loves everyone.

Biri herkesi seviyor.

Somebody knows that.

Birisi onu bilir.

Can somebody help?

- Biri yardım edebilir mi?
- Yardım edebilecek biri var mı?

Somebody poisoned us.

Biri bizi zehirledi.

Somebody is eating.

Birisi yemek yiyor.

We need somebody.

Birisine ihtiyacımız var.

We'll send somebody.

Birini göndereceğiz.

Tom punched somebody.

Tom birine yumruk attı.

Find somebody else.

Başka birini bul.

Get somebody else.

Başka birini al.

I found somebody.

Birini buldum.

I'll find somebody.

Birisini bulacağım.

Somebody help me.

Biri bana yardım etsin.

Somebody messed up.

Birisi işleri berbat etti.

Somebody say something.

Birisi bir şey söyler.

Somebody was murdered.

Biri öldürüldü.

Talk to somebody.

Birisiyle konuş.

You'll find somebody.

Birini bulacaksın.

Somebody poisoned them.

Biri onları zehirledi.

Somebody poisoned me.

Biri beni zehirledi.

Somebody killed them.

Birileri onları öldürdü.

Somebody killed her.

Biri onu öldürdü.

Somebody attacked me.

Birisi bana saldırdı.

Somebody attacked Tom.

Biri Tom'a saldırdı.

Somebody poisoned her.

Biri onu zehirledi.

I'm with somebody.

Ben biriyle beraberim.

- Somebody has to do something.
- Somebody should do something.

Biri bir şey yapmalı.

- You could've killed somebody.
- You could have killed somebody.

Birini öldürebilirdin.

- Tom could've killed somebody.
- Tom could have killed somebody.

Tom birini öldürebilirdi.

Or somebody is lying

veya birileri yalan söylüyor

E somebody grabs them

E birileri bunların elinden tutuyor

Can somebody get that?

Birisi telefona cevap verebilir mi?

There's always somebody there.

Orada her zaman birisi vardır.

Somebody swiped my bag.

Birisi çantamı çaldı.

- Someone came.
- Somebody came.

Birisi geldi.

Somebody is watching me.

Biri beni izliyor.

Somebody has to talk.

Bir insanın konuşmaya ihtiyacı var.

Did somebody hit you?

Biri sana vurdu mu?

- Someone called.
- Somebody called.

Birisi aradı.

Maybe somebody wants that.

Belki biri onu istiyor.

I heard somebody talking.

Birisini konuşurken duydum.

Somebody made a mistake.

Birisi hata yaptı.

Can somebody answer that?

Biri ona cevap verebilir mi?

Did somebody hit Tom?

Biri Tom'a vurdu mu?

Somebody might've overheard you.

Biri sana kulak misafiri olmuş olabilir.

Somebody is blackmailing me.

Birisi bana şantaj yapıyor.

Tom will find somebody.

Tom birini bulacak.

Tom is with somebody.

Tom biriyle birlikte.

Somebody sabotaged this plane.

Biri bu uçağı sabote etti.

Somebody might've followed Tom.

Biri Tom'u izlemiş olabilir.

Somebody should say hello.

Biri selam vermeli.

Somebody pushed me in.

Biri beni içeri itti.

I owe somebody something.

Birine bir şey borçluyum.

Somebody at the door.

Biri kapıda.

It's somebody else's turn.

Sıra başkasında.

There's somebody in there.

Orada içeride biri var.

Is somebody down there?

Orada biri var mı?

Somebody will see us.

Biri bizi görecek.

Somebody could get hurt.

Birisi yaralanabilir.

Everybody loves somebody sometimes.

Herkes bazen birini sever.

I want somebody else.

Ben başka birini istiyorum.

Somebody called the police.

Biri polis çağırdı.

Somebody set the fire.

Yangını biri çıkardı.

Somebody is lying here.

Burada birisi yalan söylüyor.

Somebody might stop me.

Biri beni durdurabilir.

Somebody killed Tom today.

Birisi bugün Tom'u öldürdü.

Won't somebody help me?

- Lütfen, biri bana yardım etmeyecek mi?
- Biri bana yardım etmeyecek mi?

Somebody was in here.

Biri buradaydı.

Somebody burnt my treehouse.

Birisi ağaç evimi yakmış.

Somebody whispered Tom's name.

Biri Tom'un adını fısıldadı.

Did somebody hit him?

Biri ona vurdu mu?

Did somebody hit her?

Biri ona vurdu mu?

Somebody might've followed you.

Birisi seni izlemiş olabilir.

Somebody might've followed us.

Birisi bizi izlemiş olabilir.

Somebody might've followed them.

Birisi onları takip etmiş olabilir.

Somebody might've followed me.

Birisi beni takip etmiş olabilir.