Examples of using "Lightly" in a sentence and their turkish translations:
Düşünmeden hareket etme.
Tom kapıyı hafifçe çaldı.
Hafifçe indim.
Onu hafife almayın.
O her şeyi hafifçe alır.
Bunu hafife almamalıyız.
Lütfen bunu hafiften alma.
Tom hafifçe tavsiye vermez.
Hayatı hafife almam.
Tom, Mary'nin kolunu hafifçe yumrukladı.
Dönmeden önce hafifçe fren yap.
Ben bu kararı kolay bir biçimde vermedim.
Öteki takım bizi hafife aldı.
Tom Mary'nin kapısını hafifçe çaldı.
Her zaman hafifçe giyinirim.
Ben işimi hafife almam.
Nazikçe dokun, geride olabildiğince iz bırakma.
Tom Mary'yi dudaklarından hafifçe öptü.
Tom Mary'yi yanağından hafifçe öptü.
Ve yavaşça gözlerinizi kapatabilir
Melekler uçabilirler çünkü kendilerini hafifçe alıyorlar.
Rakibini hafife alma.
Bu şehir zemine çok nazikçe oturtulmuş.
Böyle hafifçe giyinerek dışarı çıkarsan nezle olursun.
O, aşağıda kürk ceketini çıkardı, yukarı gitti ve kapıyı hafifçe çaldı.
Onun ne kadar önemli bir karar olduğunu bilseydin onu çok önemsemeden yapmazdın.
O bana parmak uçları ile ensemin üzerine hafifçe dokundu ve bu beni ürpertti.