Translation of "Kindergarten" in Turkish

He goes to kindergarten.

O, anaokuluna gider.

Tom goes to kindergarten.

Tom kreşe gidiyor.

In kindergarten and elementary school.

anaokulu ve ilkokulda.

Mary is a kindergarten teacher.

Mary bir anaokulu öğretmeni.

The kindergarten yard is shaded.

Anaokulu bahçesi gölgeli.

From kindergarten to fourth grade,

Anaokulundan dördüncü sınıfa kadar,

Tom has just started kindergarten.

Tom az önce anaokuluna başladı.

Tom is a kindergarten teacher.

Tom bir anaokulu öğretmeni.

Did you go to kindergarten?

Anaokuluna gittin mi?

Dan has known Linda since kindergarten.

Dan anaokulundan beri Linda'yı tanır.

Tom has known Mary since kindergarten.

Tom, Mary'yi anaokulundan beri tanıyor.

Where did you go to kindergarten?

Anaokulu için nereye gittin?

Tom is still in kindergarten, isn't he?

Tom hâlâ anaokulunda, değil mi?

How do you say kindergarten in German?

Almancada anaokuluna ne diyorsunuz?

I remember playing with magnets in kindergarten.

Anaokulunda mıknatıslarla oynadığımı hatırlıyorum.

Tom can't remember his kindergarten teacher's name.

Tom, anaokulu öğretmeninin adını hatırlayamıyor.

I can't remember my kindergarten teacher's name.

Anaokulu öğretmenimin adını hatırlamıyorum.

I've been in love with you since kindergarten.

Anaokulundan beri sana aşığım.

I learned that when I was in kindergarten.

Bunu anaokulundayken öğrendim.

Tom and Mary have been friends since kindergarten.

Tom ve Mary anaokulundan beri arkadaşlar.

Tom has been my best friend since kindergarten.

Tom anaokulundan beri en iyi arkadaşım.

When Tom was in kindergarten, he lived in Boston.

Tom anaokulundayken, Boston'da yaşıyordu.

All three of us have been here since kindergarten.

Biz üçümüz anaokulundan beri buradayız.

I went to the same kindergarten that Tom did.

Tom'un gittiği aynı anaokuluna gittim.

A young woman asked me where the kindergarten was.

Genç bir kadın bana kreşin yerini sordu.

Kaikai is wearing blue clothes to go to the kindergarten.

Kaikai, anaokuluna gitmek için mavi kıyafetler giyiyor.

Kindergarten children act better than Tom and his friends do.

Anaokulu çocukları Tom ve arkadaşlarının yaptığından daha iyi hareket eder.

Tom was Mary's only friend when she was in kindergarten.

Mary anaokulundayken onun tek arkadaşı Tom'du.

A preschooler learns many skills to prepare them for Kindergarten.

Bir anaokulu öğrencisi Anaokuluna hazırlanmak için pek çok beceriyi öğrenir.

I did not learn everything I need to know in kindergarten.

Anaokulunda, bilmem gereken her şeyi öğrenmedim.

Today I picked up my four-year-old nephew from kindergarten.

Bugün anaokulundan dört yaşındaki erkek yeğenimi aldım.

I'm thinking about complaining about my son's teacher at the kindergarten.

Anaokulunda oğlumun öğretmenini şikayet etmeyi düşünüyorum.

Tom and I have been friends since we were in kindergarten.

Tom'la ben anaokulundan beri arkadaşız.

The kindergarten children were walking hand in hand in the park.

Anaokulu çocukları parkta el ele yürüyordu.

Tom and I haven't seen each other since we were in kindergarten.

Tom ve ben anaokulundan beri birbirimizi görmedik.

When Tom was in kindergarten, he drew a picture of his family.

Tom anaokulundayken, ailesinin bir resmini çizdi.

When she was in kindergarten, all the boys used to call her "princess".

O, anaokulundayken, bütün erkek çocukları ona "prenses" derdi.

- Can you remember your kindergarten teacher's name?
- Can you remember your nursery teacher's name?

Anaokulu öğretmeninin adını hatırlayabiliyor musun?

My five year old daughter always goes to kindergarten happy and full of energy.

Beş yaşındaki kızım kreşe her zaman mutlu ve enerji dolu gider.