Translation of "Yard" in Turkish

- It's in the yard.
- She's in the yard.

O avluda.

- It's in the yard.
- He's in the yard.

O avluda.

Our yard is large.

Bizim bahçemiz büyüktür.

I like your yard.

Senin bahçeni beğeniyorum.

It's in the yard.

O avluda.

Sami decorated the yard.

- Sami bahçeyi süsledi.
- Sami bahçeyi dekore etti.

Mr White's yard is large.

- Bay White'ın avlusu büyüktür.
- Bay White'ın bahçesi geniştir.

Mr. White's yard is large.

Bay White'ın avlusu büyüktür.

I am sweeping the yard.

Ben avluyu süpürüyorum.

The kindergarten yard is shaded.

Anaokulu bahçesi gölgeli.

The school yard is shaded.

Okul bahçesi gölgelidir.

How big is your yard?

Bahçen ne kadar büyük?

Tom works for Scotland Yard.

Tom Scotland Yard için çalışıyor.

Children play in the yard.

Çocuklar bahçede oynuyor.

Tom walked into the yard.

Tom bahçeye girdi.

Sami came from the yard.

Sami avludan geldi.

We have a big yard.

Büyük bir bahçemiz var.

Are you in the yard?

Bahçede misin?

Yanni camped in his yard.

Yanni bahçesinde kamp kurdu.

But Maddie walks across the yard,

Ancak Maddie avludan karşıya geçti,

Helen is playing in the yard.

Helen bahçede oynuyor.

Tom is in the back yard.

Tom arka bahçede.

Everyone's out in the back yard.

Herkes dışarıda arka bahçede.

My house has a small yard.

Evimin küçük bir avlusu var.

Tom works in a lumber yard.

Tom bir kereste deposunda çalışır.

There's a doghouse in the yard.

Bahçede bir köpek kulübesi var.

Is the dog in the yard?

Köpek bahçede mi?

The dog is in the yard.

Köpek bahçede.

His dog ran in the yard.

Köpeği bahçeye koştu.

She bought a yard of cloth.

O bir yarda kumaş satın aldı.

It wasn't much of a yard.

Büyük bir bahçe değildi.

Bamboo is growing in the yard.

Bahçede bambu yetişiyor.

- How many feet are in a yard?
- How many feet are there in a yard?

Bir yarda kaç fittir?

The toilet was outside, in the yard.

Tuvalet dışardaydı, bahçede.

There are three trees in the yard.

Bahçede üç tane ağaç var.

Our dog buries bones in the yard.

Köpeğimiz bahçede kemikleri gömer.

His dog was running in the yard.

Köpeği bahçede koşuyordu.

His dog ran around in the yard.

Onun köpeği bahçenin etrafında koştu.

A yard is equal to three feet.

Bir yarda üç fite eşittir.

I sweep the yard almost every day.

Ben bahçeyi hemen hemen her gün süpürürüm.

There is a bear in the yard.

Avluda bir ayı var.

The cat is in the yard, too.

Kedi de avluda.

This cloth is sold by the yard.

Bu kumaş yarda ile satılır.

Amy worked in the yard last Saturday.

Amy geçen Cumartesi bahçede çalıştı.

Tom planted some flowers in his yard.

Tom avlusunda bazı çiçekler ekti.

I bought it at a yard sale.

Bunu bir bahçe satışında aldım.

We held a yard sale last weekend.

Geçen hafta bir bahçe satışı düzenledik.

Can I park in the front yard?

Ön bahçede park edebilir miyim?

How big a yard do you have?

Ne kadar büyük bir avlunuz var?

I really enjoy working in my yard.

Bahçemde çalışmak gerçekten hoşuma gidiyor.

Why did you replant the front yard?

Ön bahçeye neden yeniden ağaç diktin?

- I think Tom is in the front yard.
- I think that Tom is in the front yard.

Sanırım Tom ön avluda.

The children are playing in the house yard.

Çocuklar ev bahçesinde oyun oynuyorlar.

He is waiting for me in the yard.

O beni bahçede bekliyor.

Tom let the dog loose in the yard.

Tom avluda köpeği serbest bıraktırdı.

Tom climbed the tree in our front yard.

Tom bizim ön bahçemizdeki ağaca tırmandı.

Tom is out in the yard, raking leaves.

Tom bahçede yaprakları tırmıkla topluyor.

I planted a peach tree in my yard.

Bahçeme bir şeftali ağacı diktim.

Tom planted three apple trees in his yard.

Tom bahçesine üç elma ağacı dikti.

Tom has three apple trees in his yard.

Tom'un bahçesinde üç elma ağacı var.

Tom cut down a tree in his yard.

Tom bahçesindeki bir ağacı kesti.

I planted an apple tree in my yard.

Bahçeme bir elma ağacı diktim.

Tom dug a hole in his front yard.

Tom ön avlusunda bir çukur kazdı.

We planted several trees in our front yard.

Ön bahçemizde birkaç ağaç diktik.

He planted three apricot trees in his yard.

Bahçesine üç kayısı ağacı dikti.

- The typhoon caused a tree to tumble on my yard.
- The typhoon knocked down a tree in my yard.

Tayfun bahçemdeki bir ağacı devirdi.

- Give him an inch and he'll take a yard.
- Give him an inch and he will take a yard.

Ona elini veren kolunu kurtaramaz

A meter is not quite equivalent to a yard.

Bir metre tam bir yardaya eşit değildir.

Give him an inch and he'll take a yard.

Ona elini verirsen kolunu kaptırırsın.

When was the last time you swept the yard?

En son ne zaman avluyu süpürdün?

Tom is playing by himself in the front yard.

Tom ön bahçede tek başına çalıyor.

Tom pointed at the tree in his neighbor's yard.

Tom komşusunun bahçesindeki ağacı gösterdi.

I saw the dirty dog go into the yard.

Kirli köpeğin avluya gittiğini gördüm.

We found a poor little cat in the yard.

Avluda zavallı küçük bir kedi bulduk.

There used to be a garden in our yard.

Avlumuzda bir bahçe vardı.

My neighbor is planting new grass in his yard.

Komşum bahçesine yeni çim ekiyor.

Mary tried to talk Tom into raking her yard.

Mary bahçesini tırmıkla düzenlemesi için Tom'u ikna etmeye çalıştı.

Our yard is full of lilies in the spring.

Bizim bahçemiz ilkbaharda zambaklarla doludur.

I saw my neighbor's dog running in my yard.

Komşumun benim bahçemde koşan köpeğini gördüm.

Tom planted three apple trees in his front yard.

Tom ön bahçesinde üç tane elma ağacı dikti.

Tom tried to talk Mary into raking his yard.

Tom Mary'yi onun bahçesini tırmıklamaya ikna etmeye çalıştı.

Tom and Mary are having a yard sale today.

Tom ve Mary bugün bahçe satışı yapıyorlar.

Tom cut down a tree in his front yard.

Tom ön bahçesinde bir ağacı kesti.

Which they regarded as meddling in their own front yard.

kendi başlarına karışık gördükleri ön bahçe.

I saw my neighbor's dog running around in the yard.

Bahçede komşumun köpeğinin koştuğunu gördüm.

It wasn't Tom who dumped garbage in your front yard.

Ön bahçenize çöp döken kişi Tom değildi.

Tom cut down all the trees in his front yard.

Tom ön bahçesindeki bütün ağaçları kesti.

I tied my dog to the tree in the yard.

Köpeğimi avludaki ağaca bağladım.

Tom is playing with his friends in the front yard.

Tom ön avluda arkadaşlarıyla oynuyor.

The typhoon caused a tree to tumble on my yard.

Tayfun bir ağacın benim bahçeme yıkılmasına neden oldu.

It's raining, so the kids aren't playing in the yard.

Yağmur yağıyor, bu yüzden çocuklar bahçede oynamıyorlar.

Tom attacked John with a fork in the prison yard.

Tom hapishane bahçesinde bir çatalla John'a saldırdı.

The boys are throwing a ball in the back yard.

Çocuklar arka bahçede top fırlatıyorlar.

Tom is out in the yard, playing with our dog.

Tom dışarıda avluda köpeğimizle oynuyor.

Yanni and Skura are eating fresh figs in the yard.

Yanni ve Skura bahçedeki taze incirleri yiyorlar.

A mother is out in her front yard with her child

Bir anne, evinin avlusunda

I found my dog lying under the tree in our yard.

Köpeğimi bahçemizdeki ağacın altında uzanırken buldum.

Use a rake and rake up the leaves in the yard.

Bir tırmık al ve bahçedeki yaprakları tırmıkla.

- It is not in my backyard.
- Not in my back yard.

Benim arka bahçemde değil.