Translation of "Elementary" in Turkish

At my Denver elementary school,

ders işlediğim uzun günün bir akşamı

In kindergarten and elementary school.

anaokulu ve ilkokulda.

Elementary schools are gradually disappearing.

İlköğretim okulları yavaş yavaş kayboluyor.

I miss my elementary school teachers.

İlkokul öğretmenlerimi özlüyorum.

Is French taught in elementary schools?

İlkokullarda Fransızca öğretilir mi?

They became friends in elementary school.

İlkokulda arkadaş oldular.

I've known Tom since elementary school.

Tom'u ilkokuldan beri tanıyorum.

Mary is an elementary school teacher.

Mary bir ilkokul öğretmenidir.

Tom is an elementary school teacher.

Tom bir ilkokul öğretmeni.

Tom is an elementary school student.

Tom bir ilkokul öğrencisi.

Are you still in elementary school?

Hâlâ ilkokulda mısın?

I went to elementary school in Nagoya.

Nagoya'da ilköğretim okuluna gittim.

I miss my elementary teachers very much.

İlköğretim öğretmenlerimi çok özlüyorum.

Tom went to elementary school with Mary.

Tom Mary ile ilkokula gitti.

This is an elementary error of reasoning.

Bu akıl yürütme ile ilgili temel bir hatadır.

Do you go to an elementary school?

Bir ilköğretim okuluna mı gidiyorsun?

I've loved French cakes since elementary school.

Ben ilkokuldan beri Fransız keklerini severim.

I went to elementary school in Boston.

Boston'da ilkokula gittim.

Where did you go to elementary school?

İlkokula nerede gittin?

Where did Tom go to elementary school?

- Tom ilkokulu nerede okumuş?
- Tom ilkokulu hangi okulda okudu?

My little brother goes to an elementary school.

Benim küçük erkek kardeşim ilkokula gidiyor.

Our children were at the same elementary school.

Çocuklarımız aynı ilkokuldaydı.

There used to be an elementary school here.

Eskiden burada bir ilkokul vardı.

We used to play musical chairs in elementary school.

İlkokuldayken sandalye kapmaca oyunu oynardık.

- It's a simple mistake.
- This is an elementary mistake.

Bu basit bir hata.

Tom was a very good student in elementary school.

Tom ilkokulda çok iyi bir öğrenciydi.

- In her elementary school days, Mary dreamed of becoming a teacher.
- In her elementary school days, Mary dreamt of becoming a teacher.

Mary, onun ilkokul günlerinde, bir öğretmen olmayı hayal ediyordu.

I was so hopeful about having friends in elementary school,

İlkokuldayken arkadaşlarımın olacağından çok umutluyum,

When I was in elementary school, I read this book.

Ben ilkokuldayken bu kitabı okudum.

Mary was a tomboy when she was in elementary school.

Mary, ilkokuldayken bir erkek fatmaydı.

In Japan, attendance at elementary and junior high school is compulsory.

Japonya'da ilk ve ortaokula gitmek zorunludur.

- Tom was much taller than me when we were in elementary school.
- Tom was much taller than I was when we were in elementary school.

- Tom, biz ilkokuldayken benim olduğumdan çok daha uzundu.
- İlkokuldayken Tom benden çok daha uzundu.

Elementary school children go to school for a term of six years.

İlkokul çocukları, altı yıllık bir dönem için okula giderler.

Education shall be free, at least in the elementary and fundamental stages.

Eğitim, en azından ilk ve temel aşamalarda parasızdır.

"Where do you go to school?" "I go to Forest Grove Elementary."

"Okul için nereye gidiyorsun?" "Forest Grove İlkokuluna gidiyorum."

How often did you swim when you were an elementary school student?

İlkokul öğrencisiyken ne sıklıkla yüzdün?

When I was in elementary school, my mother always fetched me from school.

Ben ilkokul iken, annem her zaman beni okuldan alırdı.

Many parents think elementary school children should be in bed by 8:30.

Birçok ebeveynler ilkokul çocuklarının 8.30'a kadar yatmaları gerektiğini düşünürler.

Una and Nel have known each other since they were in Elementary School.

Una ve Nel İlköğretim okulundan beri birbirlerini tanırlar.

Tom used to pick on Mary all the time when they were in elementary school.

Tom, onlar ilkokuldayken, sürekli Mary'ye sataşırdı.

Tom has been in love with Mary since they were both in elementary school together.

Tom, her ikisi de ilkokulda birlikte olduğundan beri Mary'ye aşık.

Of course I remember you! We used to be best friends when we went to elementary school!

Tabii ki seni hatırlıyorum, biz ilkokula gittiğimizde en iyi arkadaşlardık.

My son who is in the fifth grade has transferred from Shizuoka to an elementary school in Nagoya.

Beşinci sınıfta olan oğlum Shizuoka'dan Nagoya'daki bir ilkokula transfer oldu.

Do you remember the time you and I went to the zoo together when you and I were in elementary school?

Sen ve ben ilkokuldayken sen ve ben birlikte hayvanat bahçesine gittiğimiz zamanı hatırlıyor musun?

Everyone has the right to education. Education shall be free, at least in the elementary and fundamental stages. Elementary education shall be compulsory. Technical and professional education shall be made generally available and higher education shall be equally accessible to all on the basis of merit.

Her şahsın öğrenim hakkı vardır. Öğrenim hiç olmazsa ilk ve temel safhalarında parasızdır. İlk öğretim mecburidir. Teknik ve mesleki öğretimden herkes istifade edebilmelidir. Yüksek öğretim, liyakatlerine göre herkese tam eşitlikle açık olmalıdır.

What would happen if two powerful nations with different languages - such as United States and China - would agree upon the experimental teaching of Esperanto in elementary schools?

Amerika Birleşik Devletleri ve Çin gibi farklı dilleri olan iki güçlü devlet ilköğretim okullarında Esperanto deneysel öğretimi üzerinde anlaşmaya varsalardı ne olurdu?

- This problem is too difficult for primary school children to solve.
- This problem is too difficult for elementary school children to solve.
- This problem is too difficult for grade school children to solve.

Bu problem, ilkokul çocuklarının çözmeleri için çok zordur.