Translation of "Jim" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Jim" in a sentence and their turkish translations:

Hey, Jim!

Hey, Jim!

Thanks, Jim.

Teşekkürler, Jim.

Jim is Canadian.

Jim Kanadalıdır.

Where is Jim?

Jim nerede?

Come on, Jim.

Hadi, Jim.

You're Jim, right?

Sen Jim'sin, değil mi?

Nice work, Jim.

Güzel iş, Jim.

Jim is safe.

Jim güvende.

Jim likes the doctor.

Jim doktoru seviyor.

They call him Jim.

- Onu Jim diye çağırırlar.
- Ona Jim derler.

All but Jim came.

Jim'den başka herkes geldi.

Everyone but Jim came.

Jim'in dışında herkes geldi.

They appointed Jim manager.

Onlar Jim'i müdür atadı.

Hasn't Jim arrived yet?

Jim hâlâ gelmedi mi?

Jim opens the door.

Jim kapıyı açar.

Jim has broad shoulders.

Jim'in geniş omuzları var.

Jim can read Japanese.

Jim Japonca okuyabilir.

My name is Jim.

Benim adım Jim.

Jim raised his hand.

Jim elini kaldırdı.

Jim left Paris yesterday.

Jim dün Paris'ten ayrıldı.

Jim hasn't come yet.

Jim henüz gelmedi.

Jim resembles his father.

Jim babasına benzer.

Shut the window, Jim.

Pencereyi kapa, Jim.

Hasn't Jim returned yet?

Jim hâlâ dönmedi mi?

It's your turn, Jim.

Sıra sende, Jim.

It's Jim the magician.

İşte sihirbaz Jim.

Jim is so dirty.

Jim çok kirli.

Jim is in trouble.

Jim'in başı dertte.

Let's go see Jim.

Jim'i görmeye gidelim.

Jim highjacked a plane.

Jim bir uçak kaçırdı.

- Jim hasn't come home yet.
- Jim has not yet returned home.

Jim henüz eve gelmedi.

Bill replaced Jim as captain.

Bill kaptan olarak Jim'in yerini aldı.

Jim is watering the garden.

Jim bahçeyi suluyor.

Jim hasn't come home yet.

Jim henüz eve dönmedi.

Jim put his hand up.

Jim elini kaldırdı.

Jim persists in his opinion.

Jim kendi görüşünde ısrar ediyor.

Jim called me a coward.

Jim bana korkak dedi.

Jim called me a cab.

Jim bana bir taksi çağırdı.

Jim will not come today.

Jim bugün gelmeyecek.

Jim will accept your proposal.

Jim teklifini kabul edecektir.

Jim has gone to London.

Jim Londra'ya gitti.

Jim hasn't been home yet.

Jim henüz evde değil.

Jim had his camera stolen.

Jim kamerasını çaldırdı.

Jim is short for James.

Jim James'in kısa şeklidir.

Jim stayed at my house.

Jim benim evimde kaldı.

Jim has never been abroad.

Jim hiç yurt dışında bulunmadı.

Jim can fly upside down.

Jim ters yüz uçabilir.

Thanks for telling me, Jim.

Bana söylediğin için teşekkürler, Jim.

I have to see Jim.

Jim'i görmek zorundayım.

Jim ignored all of us.

Jim hepimizi görmezden geldi.

Jim came to the rescue.

Jim kurtarmaya geldi.

"Who is it?" "It's Jim."

"Kim o?" "Jim."

- Jim was able to hold back his anger.
- Jim managed to control his anger.

Jim öfkesine hâkim olabildi.

Tom is as tall as Jim.

Tom Jim kadar uzundur.

"Who is he?" "He is Jim."

- "O kim?" " O Jim."
- "O kimdir?" "O Jim'dir."

I run as fast as Jim.

Jim kadar hızlı koşarım.

Jim doesn't like apples, does he?

Jim elma sevmez, değil mi?

Jim must be hospitalized at once.

Jim, derhal hastaneye yatırılmalı.

Jim was afraid of physical labor.

Jim bedensel çalışmadan korkuyordu.

I've known Jim since my childhood.

Ben, çocukluğumdan beri Jim'i tanıyorum.

I bought the chocolate for Jim.

Jim için çikolata aldım.

Jim had stayed at my house.

Jim evimde kalmıştı.

Jim has had an exhausting week.

Jim yorucu bir hafta geçirdi.

Jim is crazy about his girlfriend.

Jim kız arkadaşını çok seviyor.

Jim tends to go too far.

Jim'in çok uzaklara gitme eğilimi var.

I wish Jim would behave himself.

Keşke Jim kendisi gibi davransa.

Jim wrote the letter for Betty.

Jim mektubu Betty'ye yazdı.

I wrote a letter to Jim.

Jim'e bir mektup yazdım.

Jim studies far into the night.

Jim geceye kadar çalışır.

Jim went fishing from the pier.

Jim iskeleden balık tutmaya gitti.

Jim accompanied her on the piano.

Jim, ona piyanoda eşlik etti.

Jim has learned to like Japan.

Jim Japonya'yı sevmeyi öğrendi.

Jim answered my question without difficulty.

Jim zorlanmadan sorumu yanıtladı.

Jim kicks a ball very well.

Jim bir topa çok iyi vurur.

Jim is in my black book.

Jim'den hoşlanmıyorum.

Jim drove his car, whistling merrily.

Jim neşeyle ıslık çalarak arabasını sürdü.

Jim runs as fast as Ron.

Jim Ron kadar hızlı koşar.

Jim likes to play the drum.

Jim davul çalmayı seviyor.

Jim goes to school by bus.

Jim okula otobüsle gider.

Jim kicked the ball very hard.

Jim topa çok sert vurdu.

Jim seized Julie by the arm.

Jim Julie'yi kolundan yakaladı.

Jim acted very strangely all day.

- Jim bütün gün çok garip davrandı.
- Jim, tüm gün çok tuhaf davrandı.

Jim got down from the tree.

Jim ağaçtan indi.

Jim is not what he was.

Jim eskiden olduğu gibi değil.